Skip to main content

Sonuç Bildirgeleri27

Kadın Sığınakları ve Da(ya)nışma Merkezleri 7. Kurultayı Sonuç Bildirgesi

By Sonuç Bildirgeleri No Comments

“BM 25 Kasım Uluslararası Kadınlara Yönelik Şiddete Son Günü” kapsamında altı yıldır düzenlenmekte olan ve Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı’nın girişimiyle başlatılan Kadın Sığınakları ve Danışma?Dayanışma Merkezleri Kurultayları’nın yedincisi, 3-4-5 Aralık 2004 tarihleri arasında Çanakkale’de yapıldı. Türkiye’nin çeşitli illerinden 77 kadın örgütü ve grubunun bir araya geldiği Çanakkale buluşmasında, ev sahipliği nedeniyle Çanakkale El Emeğini Değerlendirme Derneği (ELDER)’ne, organizasyon çalışmaları için İletişim Merkezi’ne ve maddi desteğinden dolayı Heinrich Böll Vakfı’na teşekkür ediyoruz. 6. kurultaydan bu yana geçen bir yıl içinde Sığınaklar Kurultayı bileşenleri olarak ileri sürdüğümüz, takipçisi olduğumuz ve aşağıda sıraladığımız taleplerden bazılarının gerçekleşmiş olduğunu görmek bizleri daha da güçlendirdi.
Türk Ceza Yasası’nın hazırlanması ve yasalaşması sırasında kadın hareketinin yürüttüğü kararlı mücadele, TCK’da kadınların lehine hükümlerin çıkmasını sağladı.
Geçen Kurultay’dan bu yana çeşitli bölgelerde birçok danışma ve dayanışma merkezi açıldı. Bu merkezler 7. Kurultay’da kendilerini tanıttılar.
Yerel Yönetimler Yasa Tasarısı’nda daha önceki mücadelemiz ve taleplerimiz doğrultusunda eksik de olsa “Kadın Sığınakları” açılması konusunda hükümlerin yer alması ile kadına yönelik şiddetle uğraşan kadın örgütleri olarak 5 Temmuz 2004’de ortak dilekçe eylemi gerçekleştirdik.
2004 yılı içerisinde meydana gelen namus cinayetlerinden, özellikle Güldünya Tören ve Nuran H.’nin katliamlarından sonra kadın hareketi namus cinayetleriyle ilgili eylemler düzenledi.
Şiddete karşı örgütlü mücadelenin en önemli araçlarından biri olan kadın örgütleri arasında bilgi, belge, deneyim aktarımı sağlamak, ortak bir dil oluşturmak, eğitim programları hazırlamak ve uygulamak, iletişimi hızlandırmak ve sürekli kılmak için Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı’nın girişimiyle “İletişim Merkezi” kuruldu.
İletişim Merkezi’nin organizasyonu ile Mayıs 2004’te kurultay ara toplantısı gerçekleştirildi.
İzmir Barosu’ndan Av. Ayten Tekeli’nin başvurusu sonucu “evli kadının yalnızca kendi soyadını kullanabilmesi” konusunda AIHM’den oldukça önemli bir karar çıktı.
Kurultay’da, CMUK ile ilgili olarak İstanbul Barosu Kadın Hakları Uygulama Merkezi’nin hazırladığı talepler tartışıldı ve bu talepler için toplanan imzalar, kurultay sırasında Meclis Başkanlığı’na ve milletvekillerine iletildi.
KSGM’nin 13-14 Aralık 2004 tarihleri arasında Cenevre’de yapılacak Birleşmiş Milletler Pekin+10 Ön Toplantısı’na katılacak Hükümet Dışı Kuruluşlar’ın hangileri olacağı konusunda kadın kuruluşlarına hiç bilgi ve haber vermeden kendisinin uygun gördüğü kuruluşları seçmesi kınandı.
Ayrıca Kadının Statüsü ve Sorunları Genel Müdürlüğü’nün adının, teşkilat yasasının çıktığı şu günlerde, Türkiye’de kadının hiçbir sorunu kalmamış gibi yansıtan ifadesiyle “Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü” olarak değiştirilmesi de eleştirildi.
Kadın Sığınakları Kurultayı bileşenleri kendilerini ve birlikteliklerini güçlendirmek için;
Farklılıkların, “farkındalık” olabildiğinde kazanacağımız zenginlikten yola çıkmak,
Kurultaya katılımın bileşenler ve bütün kadınlar için öneminin farkında olmak,
Kadınlar ve kadın grupları arasında “ötekileştirmeye” karşı ilkeler belirlemek,
Ulusal ve uluslararası platformlarda kendi temsilini örgütlemek, bilgi dışı temsile tepki göstermek,

Devamını Oku

Kadın Sığınakları ve Da(ya)nışma Merkezleri 6. Kurultayı Sonuç Bildirgesi

By Sonuç Bildirgeleri No Comments

VI. Kadın Sığınakları ve Danışma Merkezleri Kurultayı, 14-16 Kasım 2003 günleri Ankara’da, Kadın Dayanışma Vakfı’nın organizasyonu ve Heinrich Böll Vakfı’nın parasal desteği ile gerçekleştirildi. 1998 yılında Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı’nın girişimiyle “BM 25 Kasım Uluslararası Kadınlara Yönelik Şiddete Son Günü” kapsamında başlatılan Kurultay’ın VI’ncısına Devlet Bakanı Güldal Akşit, CHP milletvekilleri Oya Araslı ve Gaye Erbatur konuk olarak katıldı.
Kadına yönelik şiddetle mücadele eden 44 kuruluş, 14 kadına yönelik şiddetle mücadeleye de destek veren sivil toplum kuruluşu, kamu kesiminden SHÇEK, KSSGM, AAK, Hacettepe Üniversitesi Sosyal Hizmetler Yüksek Okulu ve üniversitelerden temsilcilerin katıldığı Kurultay 3 siyasi parti ve 11 basın kuruluşu tarafından izlendi.
VI.Kurultay’ın ilk gününde, son bir yılda yaşananlar ve gündemimize girenler üzerine sunuşlar ve değerlendirmeler yaptık. Diyoruz ki, bizim için bu yıla damgasını vuran gelişme, kadınların ve kız çocukların “namus” gerekçesiyle öldürülmeleridir.
Kadınların yoksulluk, savaş, töre-namus cinayetleri, aile içi şiddet, kadın sünneti gibi kadın bedenine uygulanan gelenekler, örf ve adetler, yargısız infazlar ve devlet kaynaklı şiddet gibi nedenlerle öldürüldüğü, bunun evrensel bir gerçek olmakla birlikte, nedenlerin ülkemiz açısından bölgesel/yerel ölçekte kadın katliamına dönüştüğü görülmektedir. Her geçen gün çeşitli bahanelerle infaz edilmek biz kadınları dehşete düşürüyor. Bütün bu cinayetlerin görmezden gelinmesi, ceza yasasında hafifletilmeye çalışılması ya da üçüncü sayfa haberi olarak medyada çarpıtılarak verilmesi, bu endişelerimizi daha da artırıyor. Hayatı tehlikede olan kadınların can güvenliklerinin sağlanması için acil ve yeteri kadar sığınağın olmayışı birincil sorun olarak önümüzde durmaktadır.
Yüzde 51’i kadın olan yaklaşık 70 milyonluk nüfusa sahip Türkiye’de devlete ait ve en fazla 16 kişi kapasiteli yalnızca 8 Kadın Konukevi, belediyelere ait 5 olmak üzere toplam 13 sığınmaevi bulunmaktadır. Bunların dışında, Yenimahalle Belediyesi tarafından desteklenen Kadın Dayanışma Vakfı Sığınmaevi, tek bağımsız sığınmaevidir. Avrupa Birliği’ne üye olma sürecindeki Türkiye, AB standartlarına göre her 7500 kadın ve kız çocuğu için bir sığınak açma koşulunu dikkate almalı ve uyum yasaları çerçevesinde gerekli düzenlemeleri gerçekleştirmelidir.
Kurultay katılımcıları bu yıl da sığınak ve danışma merkezlerini açma ve işletme konusundaki finansal sorunlarını yoğun olarak tartıştı ve şiddete uğrayan kadınlar ve çocuklarının can güvenliği açısından giderleri kamu bütçesinden karşılanması gereken sığınakları açmak, çoğaltmak ve ihtiyaç olduğu sürece açık tutmanın devletin sorumluluğu olduğunu tekrar vurguladı.
Devlete kadınları ekonomik açıdan güçlendirecek merkezi politikalar üretmesi ve uygulaması konusunda çağrı yapıldı. Çünkü bu konudaki evrensel pratiklere bakıldığında devlet, siyasi iktidarlar ve yerel yönetimler kadına yönelik şiddete karşı mekanizmalar oluşturmak ve çalıştırmakta birincil derece sorumludur ve şiddeti ortadan kaldırmakla yükümlüdür.
Öncelikli gündemimizi oluşturan konulara ilişkin kararlarımız şunlardır:
Ka-Mer’in sekreteryasında bir komisyon tarafından

Devamını Oku

Kadın Sığınakları ve Da(ya)nışma Merkezleri 5. Kurultayı Sonuç Bildirgesi

By Sonuç Bildirgeleri No Comments

“BM 25 Kasım Uluslararası Kadınlara Yönelik Şiddete Son Günü” kapsamında dört yıldır düzenlenmekte olan ve Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı’nın girişimiyle başlatılan Kurultayların beşincisi 23-24 Kasım 2002 tarihlerinde İzmit’te Değirmendere Kadın Destek Çevre Kültür ve İşletme Kooperatifi’nin ev sahipliğinde ve Heinrich Böll Vakfı’nın desteğiyle toplandı.

17 Ağustos depreminden sonra bölgede kadına yönelik şiddetin ve yoksulluğun artışına dikkat çekmek için İzmitli kadınların evsahipliğinde toplanan Kurultay’a, Türkiye’nin çeşitli illerinden 53 kadın kurum, kuruluş ve grubundan 155 kadın katıldı. Dördüncü kurultaydan bu yana geçen bir yıl içinde kadın kurultayı olarak ileri sürdüğümüz ve takipçisi olduğumuz taleplerin gerçekleşenlerinden birkaçı şunlardı:

  1. Kadınların yıllarca süren mücadelesi ve geçtiğimiz yıl yoğunlaşan baskısı sonucunda Medeni Yasa değiştirilirken; edinilmiş mallara katılma rejimi, mevcut evliliklerin 1 Ocak 2002’den önceki bölümü kapsam dışında bırakılarak çıkarıldı.
  2. Ailenin Korunmasına Dair 4320 sayılı yasanın uygulanması ile ilgili Genelge, 2002 yılında Adalet Bakanı Sayın Aysel Çelikel tarafından çıkartıldı.
  3. BM Kadınlara Yönelik Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi (CEDAW) ek İhtiyari Protokolü kabul edildi.
  4. Seks işçilerinin sorunları konusunda göreceli olarak iyileştirmeler getiren yeni fuhuş yönetmeliği çıkartıldı.
  5. II. Kurultayın sonuç bildirgesinde özellikle vurgulanan “namus cinayetleri” kavramı, Pekin+5 Bildirgesi kadına yönelik şiddet maddesi içinde yer aldı.
  6. TBMM’de Kadın Erkek Eşitliği İzleme Komisyonu’nun kurulması kararı, TBMM Anayasa Komisyonu’nda kabul edildi ve İç Tüzük geneli üzerine görüşülerek uygulamaya konulması aşamasına gelindi.

V. Kurultay’da katılımcı bağımsız kadın grupları, öncelikle 3 Kasım 2002 seçim sonuçlarını değerlendirdi. Bu değerlendirmede, AKP ve Hükümet Programında, açık ve net bir biçimde “kadın-erkek eşitliği ilkesine” ve “fırsat ve uygulama eşitliği hedeflerine ulaşıncaya kadar devletçe alınacak geçici ve özel önlemler”e (“olumlu ayrımcılık”, “kota” vb. ilkelere) yer verilmemesi eleştirildi.

BM Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi’nin yaşama geçirileceği konusunda T.C. Devleti taahhütlerinin hükümet tarafından bir an önce yerine getirilmesi talebi dile getirildi. Öncelikle aşağıdaki dört konuda;

  1. AKP’nin geçen yasama yılında verdiği sözü yerine getirerek, aile içinde gerçek eşitliği sağlamanın ve şiddete karşı koyabilmenin en önemli araçlarından biri olarak, Medeni Yasa’nın Yürürlüğü ile ilgili 10. Maddenin, evliliklerin 1 Ocak 2002’den önceki bölümüne de uygulanacak biçimde DERHAL değiştirilmesi;
  2. Uluslararası sözleşmelerin de öngördüğü gibi, kadına yönelik şiddetin önlenmesi devletin öncelikli görevlerinden biridir. Şiddetin ve onu besleyen önyargılar, gelenekler, örf ve adet vb. düşüncelerin de ortadan kaldırılmasını içerecek biçimde toplumsal bir seferberlik başlatılması ve kadına yönelik şiddetin önlenmesi ile ilgili özel bir yasanın çıkartılması; her yıl 25 Kasım günü TBMM’nin bir oturumunda özel olarak bu konunun tartışılması; ve ayrıca AB kararlarından olan “7.500 kadın ve kız çocuk için bir sığınak” kriteri gözönüne alınarak:
Devamını Oku

Kadın Sığınakları ve Da(ya)nışma Merkezleri 4. Kurultayı Sonuç Bildirgesi

By Sonuç Bildirgeleri No Comments

Birleşmiş Milletler “25 Kasım Uluslararası Kadınlara Yönelik Şiddetin Önlenmesi Günü” kapsamında üç yıldır düzenlenmekte olan ve Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı girişimiyle başlatılan Kadın Sığınakları Kurultayı’nın dördüncüsü 24-25 Kasım 2001 tarihlerinde Antalya Kadın Danışma ve Dayanışma Merkezi’nin ev sahipliğinde ve Heinrich Böll Vakfı’nın desteğiyle Antalya’da gerçekleştirildi.

Kurultay’a Türkiye’nin çeşitli illerinden ve KKTC’den 44 kadın grubu ve kuruluşu, Kadının Statüsü ve Sorunları Genel Müdürlüğü (KSSGM) ve Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu’nu (SHÇEK) temsilen yaklaşık 150 kadın katıldı.

Üçüncü Kurultay’dan bu yana geçen son bir yıl içinde kadın kurultayı olarak birlikte gerçekleştirdiğimiz eylemlerden bazıları aşağıdadır:

  1. Kadın grup ve kuruluşları arasında iletişim ağı kuruldu.
  2. 25 Kasım 2000’de kadına yönelik şiddetin önlenmesi talebi ile Türkiye’nin birçok ilinde etkinlikler düzenlendi.
  3. III. Kurultay’da alınan karar doğrultusunda, kadına yönelik şiddetin teşhiri ve bağımsız kadın sığınaklarının açılması amacıyla Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı tarafından başlatılan ve kadın kuruluşlarınca desteklenen kampanya, resmi makamlar tarafından durduruldu.
  4. “Kadınlar kadınları temsil eder”. Erkeklerin bizi temsil edemeyeceğine inandığımızdan, erkeklerin düzenlediği 1. İstanbul Bienali’nin başarısız olması sağlandı.
  5. Medeni Kanun Tasarısı’nıın Adalet Komisyon’unda görüşülmeye başlanmasıyla birlikte, komisyonda kadınlar aleyhinde yapılması istenen değişikliklere karşı çeşitli eylemler başlatıldı. TBMM izlemeye alındı. Kadınlar, Meclis’e giderek itirazlarını bildirdiler. Antalya’da Bakırtepe Dağ Eylemi, İzmir’de mor balonlu yürüyüş, Antalya’dan tüm Türkiye’ye yayılan mor kurdele eylemleri yapıldı.
  6. Medeni Kanun’un “Edinilmiş Mallara Katılım Mal Rejimi”nin evliliklerin başlangıcından itibaren uygulanması için Ankara’dan ve çeşitli illerden gelen kadın grupları olarak TBMM’ye sürekli giderek, parti grup başkan vekilleriyle ve milletvekilleriyle görüşmeler yapıldı. Bütün partiler, kadınları destekleyeceklerini söylediler. Yapılacak oylamada, verilen sözlerin ne ölçüde tutulduğunun izlenmesi ve oylarımızın buna göre verilmesi kararlaştırıldı.

Kurultayda kadına yönelik şiddetle ilgili olarak ülke gündemi konusunda bilfi ve görüş alışverişinde bulunulduktan sonra

  1. Bağımsız kadın sığınakları
  2. Kadın danışma merkezleri
  3. Namus suçları-cinayetleri,
  4. Ensest, tecavüz, savaş

Başlıkları altında 4 çalışma grubu oluşturuldu. Grup çalışmalarının sonuçları birlikte tartışılarak;

  • Öncelikle kapalı olan Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı’nın (İstanbul) ve Kadın Danışma Vakfı’nın (Ankara)sığınaklarının yeniden açılması ve Çanakkale El Emeğini Değerlendirme Derneği ve Mersin Bağımsız Kadın Derneği’nin çalışmaları başlatılmış sığınaklarının bir yıl içinde açılmasına,
  • Türkiye’nin her yerinden aynı telefon numarası ile ulaşılabilecek ve başvuran kadınlara acilen yapabilecekleri işler, başvurabileceği yerler konusunda bilgi verecek, kendi bölgelerindeki kadın gruplarına ulaşmalarını sağlayacak bir “Alo Şiddet Hattı”nın kurulmasına,
  • Kadına yönelik şiddete karşı toplumsal hareketin başlatılması ve bu bağlamda kadına yönelik şiddeti özendiren, görmezlikten gelen, etkisiz yaptırımlara bağlayan tüm yasal düzenlemelerin kaldırılması, kadına yönelik şiddetin önlenmesi konusunda ulusal bir mekanizma oluşturulması için TBMM’nin bir oturumunun sadece Kadına Yönelik Şiddet konusuna ayrılmasının sağlanmasına,
Devamını Oku

Kadın Sığınakları ve Da(ya)nışma Merkezleri 3. Kurultayı Sonuç Bildirgesi

By Sonuç Bildirgeleri No Comments

EN AZ 3000 SIĞINAK İSTİYORUZ…

İlk kez 1998 yılı Kasım ayında Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı’nın çağrısı ile gerçekleşen Kadın Sığınakları Kurultayı’nın üçüncüsü Heinrich Böll Vakfı’nın desteği 18-19-20 Kasım günlerinde İstanbul’da yapıldı. Kurultaya Türkiye’nin çeşitli illerinden ve KKTC’den gelen 45 kadın kuruluşundan 150’yi aşkın kadın katıldı.

Kurultayda, kadına yönelik şiddete karşı mücadele eden kadın grupları, kuruluşları ve kadınlar arasında kalıcı bir iletişim ve bilgi ağı kurmak, ortak politikalar oluşturmak için biraraya gelindiği; erkek egemen sisteme ve bu sistemi besleyen tüm kurum ve politikalara karşı birlikte dayanışma için örgütlenmenin önemi, ülke çapında ilgili tüm gönüllü kuruluş ve gruplar ile resmi kurumları da kapsayacak “2000-2010 Kadına Yönelik Şiddete Karşı Eylem Planı” oluşturulmasının gereği ortaya konuldu.

Kurultay sonucunda ayrıca aşağıdaki konular karara bağlandı:

  • Derhal Türkiye’deki kadın hareketinin önemli kazanımlarından olan Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı ve Kadın Dayanışma Vakfı’nın sığınaklarının açılması için kampanya başlatması,
  • I. ve II. Kurultay’da da talep ettiğimiz gibi, bağımsız kadınlarca işletilecek sığınaklar için bütçeden mutlaka yeterli pay ayrılması,
  • VIII. Beş Yıllık Kalkınma Planı uygulama döneminde (2001-2005) oluşturulması ve uygulanmaya girmesi beklenen yeni sosyal yardım sisteminde şiddete uğrayan kadınlar ve çocuklarının öncelikle desteklenmesi gereken nüfus gruplarından biri olarak kabul edilmesi,
  • SHÇEK’e bağlı kadın konukevlerinin ülke düzeyinde yaygınlaştırılması,
  • Kadına yönelik hizmetlerin güçlendirilmesi için bütçeden SHÇEK’e ayrılan payın arttırılması; varolan kadın konukevleri/sığınmaevleri vb.nin güçlendirilmesi, hizmet etkinliklerinin arttırılması, kadın bakış açısına sahip kadınların bu kuruluşlarda görev alması, bu hizmetlerin tasarruf tedbirleri dışında tutulması, bu kuruluşların bağımsız kadın grupları ile iletişim içinde işletilmesinin sağlanması biçiminde düzenlenmesi,
  • Belediyelerin verdikleri sözlerde durarak sığınak açmaları ve bunların kadın gruplarıyla iletişim içinde çalışmaları için kampanyalar düzenlenmesi,
  • Belediye lojmanlarının bir kısmının şiddete uğrayan kadınlara tahsisi.
  • Yerel Yönetimler Yasası’nda belediyelerin bir yükümlülüğü olarak sığınak açma görevinin yer almasının sağlanması,
  • Türkiye’nin her yerinden aynı telefon numarası ile aranacak ve başvuran kadınlara acilen yapabilecekleri işler, başvurabileceği yerler konusunda bilgi verecek; kendi bölgelerindeki kadın gruplarına ulaşmalarını sağlayacak ortak bir ALO ŞİDDET HATTI’nın bir an önce kurulması,
  • Şiddete uğrayan kadınlara ve özellikle de danışma merkezleri ve sığınaklara başvuran kadınları ekonomik olarak güçlendirmek ve öncelikle de yeniden ev kurmalarına destek olmak amacıyla, Kadın Destek Fonu (Kadın Sigorta Fonu) oluşturulması. Fona, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Fonu’ndan kaynak ayrılması,
  • İş ve beceri eğitimlerinden ücretsiz yararlanma ve işe yerleştirmede şiddete maruz kalan kadınlara kotalar ayrılması, bu arada kadınların ve çocuklarının geçim giderlerine destek verilmesi için İş-Kur’un gerekli düzenlemeleri yapması,
  • Yoğun olarak kadınlara hizmet veren, kadının statüsünün yükseltilmesi ve kadına yönelik şiddetin önlenmesinde önemli katkılar sağlayan, okuma yazma kursları,
Devamını Oku

Kadın Sığınakları ve Da(ya)nışma Merkezleri 2. Kurultayı Sonuç Bildirgesi

By Sonuç Bildirgeleri No Comments

Kadın Sığınakları II. Kurultayı, I. Kurultay’da alına karar doğrultusunda, Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı’nın girişimi, Heinrich Böll Vakfı’nın desteği ve Mersin Bağımsız Kadın Derneği’nin ev sahipliğinde 27-28 Kasım 1999 tarihinde gerçekleştirildi. “25 Kasım Uluslararası Kadına Yönelik Şiddete Son Günü” kapsamında, Türkiye’nin çeşitli illerinden ve KKTC’den gelen 28 kadın kuruluşundan 100’ü aşkın kadın kurultaya katıldı.

Kurultay sonucunda aşağıdaki konular karar bağlandı:

  1. Kadın Sığınakları II. Kurultayı’nda, kadına yönelik şiddete karşı mücadele veren bağımsız kadın grup ve kuruluşları ile devlete (SHÇEK) ve yerel yönetimlere bağlı kadın merkezleri arasında, çalışma alanı olarak en temel düzeyde ortak ilkeler belirlenmesi gerekliliği üzerinde duruldu. Bu çalışmaların gönüllü kadın grup ve kuruluşlarının bağımsızlık ve yaratıcılıklarını engellemeyecek şekilde geliştirilmesi gerektiğine işaret edildi.
  2. Bu çerçevede tüm katılımcılar, çalışmaların kadından taraf ve kadınlar arasında yaş, cinsiyet, cinsel tercih, sınıf, etnik grup, meslek ayrımı gözetilmeksizin yapılması gerekliliği üzerinde birleşti. Kadına yönelik şiddete karşı mücadele veren ve şiddete uğrayan kadınlarla destek ve dayanışma içinde çalışan gönüllü ya da resmi kuruluşlarda; başvurularla sürekli ilişki içerisinde olan kadınlarda mesleki eğitimin önemli ancak tek başına yeterli (ve zorunlu şart) olmaması, başvurulara destek olan kadınların, herşeyden önce “kadın bakış açısına” ve “kadınlarla çalışma deneyimlerine” sahip olmak ve “bağımsız kadın hareketi ile iletişim içinde bulunmak” özelliklerinin aranması gerektiği ilke olarak kabul edildi.
  3. Şiddete uğrayan kadınlarla kurulan ilişkilerde kadınların sorgulanmaması, yargılanmaması, kendi yaşam seçenekleri ve tercihleri konusundaki kararlarına müdahale edilmeden destek ve dayanışma gösterilmesi; hukuki ve psikolojik danışmanlıklardan ücretsiz olarak yararlanabilmelerini sağlayacak mekanizmaların oluşturulması gerektiği vurgulandı.
  4. Kurultaya katılan bağımsız kadın gruplarınca, SHÇEK tarafından hazırlanan yönetmelik taslağı ile, bağımsız kadın sığınaklarının kuruluş, işleyiş ve personel koşullarından başlayarak her açıdan SHÇEK’in denetimine (ve giderek bünyesine) alınma istendiğini; bu nedenle sığınakların bağımsızlığını yok etme, kaderini siyasi iktidarların ve bürokrasinin değişen politika ve kadrolarının inisiyatifine bırakma tehlikesini taşıdığını tespit ederek taslak tümüyle reddedildi. Yönetmelikle getirilmek istenen işleyiş kuralları, sığınakların adreslerinin ve bu merkezlere başvuran kadınlar hakkındaki bilgilerin GİZLİLİĞİ gibi uluslararası ilkelere de aykırıdır. Yapılması gereken, kadına yönelik şiddete karşı gönüllü çalışmaları, resmi kurumlar bünyesine transfer etmeye ve denetim altında tutmaya çalışmak değil, başta kadın sığınakları ve kadın danışma merkezleri olmak üzere gönüllü kadın grup ve kuruluşlarının bu tür çabalarının her türlü yasal ve maddi olanaklar sunularak desteklenmesidir.
  5. 1986’da Avrupa Parlamentosu’nun aldığı “Her on bin kadın ve kız çocuğu için bir sığınak açılması” kararına uyulmalıdır. Avrupa Birliği’ne girmek için uğraştığımız bu yıllarda ülkemiz nüfusuna 3000’den fazla sığınak açmak gerekirken; var olan 11 sığınak ve kadın konukevinin (2 bağımsız, 2 belediyeye ait ve 7 SHÇEK)
Devamını Oku

Kadın Sığınakları ve Da(ya)nışma Merkezleri 1. Kurultayı Sonuç Bildirgesi

By Sonuç Bildirgeleri No Comments

21-22 Kasım günlerinde Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı’nın çağrısıyla 25 Kasım “Uluslararası Kadına Yönelik Şiddete Son” günü bağlamında düzenlenen Kadın Sığınakları I. Kurultayı, İstanbul Teknik Üniversitesi Maçka Konferans Salonu’nda Türkiye’nin çeşitli illerinden ve KKTC’den gelen 100’ü aşkın kadının katılımıyla gerçekleşti.

Kurultaya, kadın sığınakları ve kadın danışma merkezleri açmış olan ya da açmak üzere olan kadın gruplarının ve belediyelerin temsilcileri, Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu’na bağlı olarak çalışan kadın konukevleri ile Kadının Statüsü ve Sorunları Genel Müdürlüğü’nün ve bağımsız kadın gruplarının temsilcileri katıldı.

Kurultayda, kadınlar olarak, aile içinde ve dışında, dayaktan evlilik içi tecavüze, namus adı altında işlenen politik cinayetlerden enseste, bekaret kontrollerinden kadının gelir ya da maaşına el konulmasına, kişiliğinin yok sayılıp aşağılanmasına kadar şiddetin tüm biçimleriyle iç içe yaşadığımız halde; hala kadına yönelik şiddeti ortadan kaldırmaya yönelik politikaların oluşturulmadığı ve hatta şiddetin boyutlarının ve varlığının bile tartışma konusu yapıldığı bir kez daha ortaya konuldu.

Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından 1993 yılında kabul edilen, “Kadına Yönelik Şiddetin Yok Edilmesi Bildirisi”nde de tanımlandığı gibi şiddet “kadınlara fiziksel, cinsel ya da psikolojik zarar veren ya da verebilecek veya kadınların acı çekmesine neden olabilecek, gerek kamu gerekse özel alanda yapılan bu tip davranışlara yönelik tehditleri ve kadınların özgürlüğünun zorla kısıtlanmasını da içine alan şiddete yönelik her türlü cinsiyetçi davranışı” içerir. Tüm politik ve hukuksal düzenlemelerin de bu tanım doğrultusunda yapılması gereklidir.

Şiddetsiz bir hayat ve can güvenliği kadınların en doğal hakkıdır. Devletin ve toplumun temel görevi şiddetsiz bir yaşam sağlamaktır. Kadına yönelik şiddet en ciddi insan hakları ihlallerinden biridir ve suçlular etkin bir biçimde cezalandırılmalıdır. Aile içinde cinsler arası mülkiyet, güç ve iktidar ilişkilerini de düzenleyen Medeni Kanun’daki değişiklikler bir an once yapılmalıdır.

Kadına yönelik şiddet, “özel hayat meselesi” ve “aile içi bir sorun” olarak geçiştirilemez. Çünkü bu şiddeti besleyen ve kadınların şiddetten çıkış yollarını tıkayan mekanizma, sadece aile içi dinamikler değil, ekonomi, hukuk, toplumsal gelenekler, siyasal politikalar ve eğitim politikaları eliyle kadını ayrımcılığa uğratan, erkeğe bağımlı kılan ve bilinçli olarak kişiliğini yok etmeyi amaçlayan tüm ataerkil kurum ve politikalardır.

Biz artık bu kurum ve politikaların egemenliği altında yaşamak istemiyoruz. Bu yüzden de, ülke çapında politikalar ve organlar oluşturulması gerektiğini biliyoruz. Bu amaçla vereceğimiz mücadelede kadınların kendi özgücünden ve dayanışmasından başka bir güce güvenilemeyeceğinin de bilincindeyiz.

Kadın Sığınakları I. Kurultayı olarak, tüm kadınları öncelikle şiddete karşı örgütlenmeye çağırıyoruz.

Bu örgütlenmenin bir aşaması olarak ilki bu yıl toplanan kurultayımızı, her yıl başka bir ilde toplayacağız. Bu kurultaya katılan kadınlar olarak, kadına yönelik şiddetin

Devamını Oku