Skip to main content
Category

Haberler

Kazanımlarımızdan Vazgeçmiyoruz!

By Haberler No Comments

Dünyanın her yerinde kadınlar 2023 yılı 8 Mart’ını direniş ve mücadele ile karşılarken Türkiye’de yaşayan kadınlar olarak bu günü her yıldan farklı olarak doğal afetler ve büyük yıkımlar arasında geçirdik. Depreme, deprem sonrası destek mekanizmalarının işletilmemesine, yaşanan büyük yıkım ve kıyıma rağmen Türkiye’de yaşayan kadınlar olarak her yerde sokaklarda, alanlarda olmaya devam ettik.

Türkiye’nin her yerinde olduğu gibi Erzincan ilinde aralarında Kadın Sığınakları ve Da(ya)nışma Merkezleri Kurultayı bileşeni Katre Kadın Danışma ve Dayanışma Derneği üyelerinin de bulunduğu Erzincan Kadın Platformu da 8 Mart’ta sokaklardaydı. Ancak platform üyesi kadınların yapmak istediği yürüyüş ve basın açıklaması sırasında tekbir getiren bir grup kadınların bulunduğu alana girmiş ve kadınlara dönük saldırı girişiminde bulunmuştur. Bu sırada alanda bulunan kolluk görevlileri saldırgan gruba müdahale etmek yerine kadınları dağıtmaya çalışmıştır. Yaşanan bu olayın hemen akabinde Konya’da yine tekbir getiren bir grup tarafından Selin Ciğerci’nin açılışını yapacağı güzellik merkezine transfobik bir saldırı gerçekleşmiş, merkezin açılış yapması engellenmiştir. Tüm bunlar yaşanırken siyasi arenada yaklaşan seçimin etkisiyle hızlanan ittifak görüşmelerinde 6284 sayılı Kanun’un kaldırılması gündemi ortaya atılmıştır.

Bir gecede İstanbul Sözleşmesi’nden çekilerek kadınlar, çocuklar ve LGBTİ+’lara yönelik şiddete karşı güvencesiz bir yaşam zemini yaratma çabası, şimdi de 6284 sayılı Kanun’u pazarlık haline getirerek devam ediyor. Kuşkusuz hem toplum nezdinde hem de siyasette kadın ve LGBTİ+’ların karşısında radikal dinci grupların ortaya sürülmesi ile 6284 sayılı Kanun’un hedef haline getirilmesi birbirinden bağımsız gelişmeler değil. Tüm tartışmalar ve yaşanan saldırı girişimlerine dönük etkili kolluk ve adli müdahale süreçlerinin başlatılmaması, düşmanlaştırma ve kutuplaştırma politikalarının devreye konulduğunu göstermektedir. Bu durum önümüzdeki süreçte de kazanılmış haklar ile şiddetle mücadele mevzuat-mekanizmaların hedef haline getirileceğine dair ciddi kaygı yaratmaktadır.

İstanbul Sözleşmesi gibi kadın mücadelesinin yıllarca verdiği emek sonucu edinilmiş kazanımlarımızdan olan 6284 sayılı Kanun’un da asla pazarlık konusu olamayacağını hatırlatıyoruz. Kadınlar, çocuklar ve LGBTİ+’lara yöneltilen düşmanca tutum ve engellemeye karşı haklarımızın gasp edilmesine asla izin vermeyeceğiz. Bu düşmanlığı karşı kamuoyunu şiddetsiz, eşit ve özgür bir hayat talebini yükseltmeye davet ediyoruz.

Kadın Sığınakları ve Da(ya)nışma Merkezleri Kurultayı Bileşenleri

 

Devamını Oku

25. KADIN SIĞINAKLARI VE DA(YA)NIŞMA MERKEZLERİ KURULTAYI SONUÇ BİLDİRGESİ

By Haberler, Sonuç Bildirgeleri No Comments

Kadın Sığınakları ve Da(ya)nışma Merkezleri Kurultayı’nın yirmi beşincisi için 12-13-14 Kasım 2022 tarihlerinde, Rosa Kadın Derneği’nin ev sahipliğiyle Diyarbakır’da bir araya geldik. “Aile Odaklı Devlet Politikaları Kadına Yönelik Erkek Şiddetiyle Mücadeleyi Nasıl Güçsüzleştiriyor?” başlığıyla gerçekleştirdiğimiz kurultayın ilk gününe aralarında kadın örgütleri, LGBTİ+ örgütleri, kamu kurumu ve belediyelerden katılımcıların olduğu farklı illerden 310 kadın katıldı.

Bu yıl uzun bir süredir mevcut kazanımlarımıza ve haklarımıza yapılan saldırılar ile beraber, İstanbul Sözleşmesi’nden Türkiye’nin imzasını çekmesi sonrası toplumsal cinsiyet eşitliğinden gittikçe uzaklaşan ve yerine aile odaklı/aileci politikaları getiren yaklaşımı ve bu politikaların kadına yönelik erkek şiddeti ile mücadelemizi güçsüz kılan yanlarını değerlendirdik. Özellikle son dönemde yapılması planlanan anayasa değişikliğine yönelik tartışmaların ailenin tanımı üzerine yoğunlaşmasının devletin bu konuya yaklaşımının açık bir göstergesi olduğunu düşünüyoruz. Devlet ailenin tanımını yapamaz, devletin sorumluluğu kadınları aile içerisinde maruz kaldıkları şiddete karşı korumaktır. Kadınları aileye indirgeyen, toplumsal cinsiyet eşitsizliğini normalleştiren, LGBTİ+ karşıtı politikalar üzerine kurulan bu yaklaşımı neredeyse tüm politika ve uygulamalarda ana akımlaştırmaya çalışan ve nihayetinde kadınları şiddete mahkum eden aileci politikalara itirazımız var. Kadınların şiddet gördüğü aileyi ne olursa olsun kutsal kabul eden yaklaşımın yargı kararlarında kendini gösterdiğini, kadına yönelik şiddet suçlarının cezasızlıkla sonuçlandığını ya da aile mahkemelerince kadınlar aleyhine kararlar alındığını görüyoruz. Erkek şiddetiyle mücadele aileyi korumak, muhafaza etmek ve kutsallaştırmak üzerine değil kadınları ve LGBTİ+’ların güçlenmesi üzerine kurgulanmalıdır.

Aileci politikaların sosyal politikalar üzerindeki etkisinin, kadınların şiddetten uzaklaşma mücadelelerinde ve çocukların korunmasında önemli bir engel oluşturduğunu görüyoruz. Yoksullukla mücadeleyi kadınların üstüne yükleyen devlet politikaları, kadınlara sosyal yardımları sadaka dağıtır gibi veriyor. Kadınlar yoksullukla cebelleşirken bir diğer yandan ev işleri ve bakım yüküyle baş etmek zorunda kalıyor. Şiddetten uzakta kendi hayatlarını kurmak için ihtiyaç duydukları kaynaklara erişemiyorlar. Yerel yönetimlerin sunduğu destekler kadınların hayatlarında önemli değişimler yaratabiliyor fakat pek çok belediyede kadından yana yaklaşımı görmekte güçlük çekiyoruz. Kürt illerinde ise kayyum politikalarının kadına yönelik şiddetle mücadeleyi olumsuz etkilemeye devam ettiğini kadınların ve kadın örgütlerinin deneyimlerinden görüyoruz.

Bize dayatılan aile odaklı/aileci politikalara inat, toplumsal cinsiyet karşıtı, kadın düşmanı politikalara karşı Türkiye’nin ve dünyanın her yerinde feminist direniş ve dayanışmamızla mücadele etmeye devam edeceğiz.

Kadın Sığınakları ve Da(ya)nışma Merkezleri Kurultayı olarak, kadına yönelik erkek şiddetiyle mücadelemizin devamlılığını etkin bir şekilde sağlayabilmek için ortaklaştığımız ve öne çıkan mücadele başlıklarımızı/ taleplerimizi kamuoyu ile paylaşıyoruz:

  1. Hukuksuz bir şekilde alınan İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararı iptal edilmeli ve İstanbul Sözleşmesi’ne yeniden imzacı olunmalı.
  2. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın adı değiştirilerek, “Kadın ve Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Bakanlığı” olmalı.
  3. Devlet sığınaklarının ve ŞÖNİM’lerin işleyişinde ve
Devamını Oku

25. Kadın Sığınakları ve Da(ya)nışma Merkezleri Kurultayı sona erdi

By Haberler No Comments

1998 yılından bu yana her yıl aralıksız olarak düzenlenen Kadın Sığınakları ve Dayanışma Merkezleri Kurultayı’nın 25. Yılında 310 kadın Rosa Kadın Derneği ev sahipliğinde Diyarbakır’da bir araya geldik. Bu yıl Aile Odaklı Devlet Politikaları Kadına Yönelik Erkek Şiddetiyle Mücadeleyi Nasıl Güçsüzleştiriyor? başlığı ile düzenlenen kurultay, 12 Kasım Cumartesi günü sunumlarla başladı.

Kurultay’ın 25. Yılı olması dolayısıyla, 1998 yılında kadına yönelik şiddetle mücadele alanındaki deneyimleri paylaşmak, ortak politikalar saptamak, örgütler ve kurumlar arasında kalıcı bir iletişim ağı kurmak amacıyla kurultayın oluşturulmasına katkı sunan kadınlar mücadelenin 25 yılına dair değerlendirmelerini paylaştılar. Sığınaksız Bir Dünya için Yaşasın Kadın Dayanışması sloganında somutlaşan erkek şiddetine karşı ortak mücadelemiz ve kazanımlarımız hatırlatıldı. Hülya Gülbahar “iğneyle kuyu kazarak birbirimizi bulduk, 4320 sayılı yasayı yaparken Sığınak Kurultayı’nı oluşturduk” hatırlatması yaparken Canan Arın “kadın hareketi kanunları değiştirdi, biz bütün bu değişimleri Sığınaklar Kurultayı sonuç bildirgelerinde yazdık” diyerek “biz birbirimize destek olduğumuz sürece direncimizi kimse kıramayacak” dedi.

Aileyi ve Aile Odaklı Politikaları Feminist Bakışla Tartışmak oturumunda popülist aileci politikalar, aile politikalarının sosyal devlet ile ilişkisi ve kadınların şiddetten uzaklaşma süreçlerinde ailenin destek ve köstek olduğu durumlar tartışıldı.

İkinci oturumda ise Aile Odaklı Politikalar Karşısında Erkek Şiddetiyle Mücadele Pratikleri Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı ve Rosa Kadın Derneği’nin deneyimleri üzerinden tartışıldı. Oturumda ayrıca kadına yönelik şiddetle mücadelede aileci politikalar çocukları nasıl etkilediği örneklerle konuşuldu.

Kurultay ikinci gününde tematik atölyeler ile devam etti ve bugün atölyelerden çıkan sonuçların paylaşılması ve tartışılması ile son buldu. 25. Kadın Sığınakları ve Dayanışma Kurultayı sonuç bildirgesi 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’nde kamuoyu ile paylaşılacak.

Kadın Sığınakları ve Da(ya)nışma Merkezleri Kurultayı Bileşenleri*

1- Adana Kadın Dayanışma Merkezi ve Sığınma Evi Derneği (AKDAM)

2- Antalya Kadın Danışma Merkezi ve Dayanışma Derneği

2- Aydın Söke Kadın Sığınma Danışma ve Dayanışma Derneği

4- Bodrum Kadın Dayanışma Derneği (BKD)

5- Buca Evka-1 Kadın Kültür ve Dayanışma (BEKEV)

6- Çanakkale Kadın El Emeğini Değerlendirme Derneği ve Kadın Danışma Merkezi (ELDER)

7- Deniz Yıldızı Kadın Dayanışma Derneği

8- Edirne Kadın Merkezi Danışma Derneği (EKAMEDER)

9- Engelli Kadın Derneği (ENG-KAD)

10- Fethiye Kadın Danışma ve Dayanışma Derneği

11- Günebakan Kadın Derneği

12- İzmir Çiğli Evka 2 Kadın Kültür Evi Derneği / ÇEKEV

13- İzmir Kadın Dayanışma Derneği

14- Kadın Dayanışma Vakfı

15- Kadın Zamanı Derneği

16- Kadınlarla Dayanışma Vakfı (KADAV)

17- Katre Kadın Danışma ve Dayanışma Derneği

18- Koza Kadın Derneği

19- Lotus Kadın Dayanışma ve Yaşam Derneği

20- Mersin Bağımsız Kadın Derneği (BKD)

21- Mimoza Kadın Derneği

22- Mor

Devamını Oku

25. Kadın Sığınakları ve Da(ya)nışma Merkezleri Kurultayı Basın Daveti

By Haberler No Comments

Kadın Sığınakları ve Da(ya)nışma Merkezleri Kurultayı, kadına yönelik şiddetle mücadele alanındaki deneyimleri paylaşmak, ortak politikalar saptamak, örgütler ve kurumlar arasında kalıcı bir iletişim ağı kurmak amacıyla oluşturulmuş bir platformdur. İlki 25 Kasım Uluslararası Kadına Yönelik Şiddete Son Günü etkinliği kapsamında 1998 yılında gerçekleştirilen kurultayın 25. yılında, Rosa Kadın Derneği ev sahipliğinde 12-13-14 Kasım tarihlerinde Diyarbakır’da bir araya geliyoruz. Türkiye’de kadına yönelik erkek şiddetine karşı mücadele veren kadınların en geniş platformu olan kurultay; kadın örgütlerinden, yerel yönetimlerden, kamu kurum ve kuruluşlarından gelen  kadınların katılımıyla gerçekleşecek.

Kurultay’da 25 yıldır, alanda çalışan kadınların getirdiği bilgi ve deneyim sayesinde kadına yönelik şiddet alanında politikalar belirlendi ve yasa ve uygulamaların kadınlar lehine dönüşmesi için katkı sunuldu. Bu yılın başlığı “Aile Odaklı Devlet Politikaları Kadına Yönelik Erkek Şiddetiyle Mücadeleyi Nasıl Güçsüzleştiriyor?” sorusu etrafında şekillenecek sunum ve atölyelerde tartışmalar yürütülecek ve kadınları şiddete karşı güçlendirecek politikalar üretilecek.

Kurultay sonuç bildirgesi 25 Kasım’da siz basın mensuplarıyla paylaşılacaktır.

12 Kasım saat 10.00’da yapacağımız Kurultay açılışında siz basın mensuplarını aramızda görmek isteriz.

Açılış konuşması sonrasında Kurultay, basın mensuplarına kapalı olarak devam edecektir.

Kurultay sunumlarına dair paylaşımları #SığınaksızBirDünya etiketi ile takip edebilirsiniz

Yer: Green Park Hotel Diyarbakır

Tarih: 12 Kasım Cumartesi

Saat: 10.00

Bilgi için: morcati@morcati.org.tr

Devamını Oku

Kadın Sığınakları ve Da(ya)nışma Merkezleri Kurultayı 25. Yılı’nda Diyarbakır’da!

By Haberler No Comments

İlki 25 Kasım Uluslararası Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü kapsamında 1998 yılında gerçekleştirilen Kadın Sığınakları ve Da(ya)nışma Merkezleri Kurultayı’nın yirmi beşincisinde yeniden bir araya geliyoruz. Türkiye’nin her yerinde kadına yönelik şiddete karşı mücadele eden bizler, her yıl başka bir ilde bir araya geldiğimiz kurultayı bu yıl 12-13-14 Kasım 2022 tarihlerinde Diyarbakır’da, Rosa Kadın Derneği’nin ev sahipliğinde gerçekleştiriyoruz.

“Sığınaksız Bir Dünya” talebiyle 25 yıldır Türkiye’nin birçok şehrinden kadınlarla ördüğümüz dayanışma ve mücadeleyi ördüğümüz Kurultayın birinci günü ana oturumlar ve geniş forum (herkese açık), ikinci günü atölyeler (sınırlı sayıda katılımcı ile yapılacak ve şiddet alanında aktif olarak çalışan katılımcılara açık) gerçekleştirilecektir. Kurultayın üçüncü günü ise atölye sonuçları ve Kurultay sonuç bildirgesi tartışmaları (sınırlı sayıda katılımcı ile yapılacak ve şiddet alanında aktif olarak çalışan katılımcılara açık) yürütülecektir.

Kurultay organizasyonuna ve programına dair bilgi almak için rosakadindernegi@gmail.commorcati@morcati.org.tr adreslerine e-mail atabilir veya 0552 466 86 21, (0212) 292 52 31 numaralarından arayabilirsiniz.

Devamını Oku

25. Kadın Sığınakları ve Da(ya) nışma Merkezleri Ara Kurultayı Bursa’da yapıldı

By Haberler No Comments

Sığınaksız bir dünya için; 25. Kadın Sığınakları ve Da(ya) nışma Merkezleri Ara Kurultayı, Koza Kadın Derneği ev sahipliğinde 4-6 Haziran tarihleri arasında Bursa’da yapıldı. Kurultaya, Adana, Adıyaman, Antalya, Ankara, Aydın Söke, Bursa, Diyarbakır, Edirne, Erzincan, İstanbul, İzmir, Urla, Muğla, Fethiye, Bodrum, Mersin, Urfa, Van olmak üzere 52 kadın katıldı.
3 gün süren ara kurultayda, 1.gün, kurultay bileşenleri, bir önceki ara kurultaydan bu yana ve pandemi koşullarında yaşadıkları sorunları ve kadına yönelik şiddet konusunda yaşadıkları deneyimleri paylaştılar.
2.gün ise, 25. Kadın Sığınakları ve Da(ya) nışma Merkezleri Ana Kurultayının teması, ana başlığı, atölye çalışmaları, sunumların içerikleri ve hangi örgütün ev sahipliğinde gerçekleştirileceği konuşuldu ve son dönemde artan kadın cinayetleri, kadına karşı artan cinsiyetçi dilin kullanımı başka olmak üzere bir çok konuda tartışmalar yaparak yol haritası belirlediler.
3. gün, Bursa Yerel yönetimlerde kadına yönelik şiddetle uygulamalar hakkında, davet edilen, Bursa Büyükşehir, Nilüfer, Osmangazi Yıldırım Belediyelerinin ilgili birimleri ve Büyükşehir ve Nilüfer belediyesinin Kent konseyi ve kadın meclisi temsilcileri ile Bursa yerelinde kadına yönelik şiddet hakkında yaptıkları uygulamaları 25. Kadın Sığınakları ve Da(ya) nışma Merkezleri Ara Kurultayı bileşenlerine aktardılar.

Devamını Oku

Devlet şiddetle mücadelede yükümlülüğünü yerine getirmiyor, kadınları desteksiz ve yalnız bırakıyor

By Haberler No Comments

Son dönemde basına yansıyan haberler bize bir kez daha devletin şiddetle mücadelede yükümlülüğünü yerine getirmediğini, bunun aksine şiddetle mücadelede kadınları desteksiz ve yalnız bırakarak yeniden şiddet döngüsüne sürüklediğini ayrıca sığınak sonrası destekler konusunda da herhangi bir mekanizma geliştirmeyerek tüm sorumluluğu üzerinden attığını göstermiş oldu.

E.S’nin sığınakta kalış sürecinde gebeliği hakkında yeterli destek almamış olması, istenmeyen gebeliğin sonlandırılması hakkı ya da çocuğun evlatlık verilebilmesi gibi seçenekler üzerinden bilgilendirilmemiş olması ve 6 aylık kalış süreci doldu gerekçesi ile alternatifsiz ve desteksiz bir şekilde sığınaktan çıkışının yapılması kabul edilemez.

Erkek şiddetine karşı mücadelenin en önemli mekanizmalarından biri olan sığınaklar, kadınların çocuklarıyla birlikte kalabilecekleri, şiddetten uzak ve bağımsız bir yaşam kurmak için ihtiyaç duydukları sosyal, psikolojik, hukuki vb. destekleri alabilecekleri yerlerdir. Şiddetle mücadelede destekler sunulurken, sistematik şiddetin yarattığı tahribatı dayanışmayla gidermeye ve kadınların kolektif olarak güçlenmesine dayalı politikaların izlenmesi zorunludur. Bizler yıllarca verdiğimiz mücadele ve deneyimden biliyoruz ki, E.S. ile sığınakta nitelikli bir sosyal çalışma ve dayanışma kurulmuş olsaydı, ihtiyaçlarına bakılmaksızın 6 aylık süre gerekçesi ile sokağa bırakılmaz, çocuğun üstün yararı gözetilerek çocuk devlet korumasına alınabilirdi. Aynı şekilde kadınla da alternatifler ve sığınak sonrası yaşam için planlama yapılabilirdi.

Bizler Kadın Sığınakları ve Da(ya)nışma Merkezi Kurultayı bileşenleri olarak tüm bu desteksizlik sisteminde devletin kadınlara toplum içinde özgür ve eşit bireyler olarak yaşayabilmeleri için destek verme yükümlülüğünün görmezden gelindiğini ısrarla vurgulayarak, şiddetsiz bir hayat kurmak için gerekli niteliklere sahip, yeterli sayı ve kapasitedeki da(ya)nışma merkezleri ve sığınaklar açılıncaya ve bu kurumlarda feminist yöntemle kadınları güçlendiren çalışmalar mümkün oluncaya kadar mücadelemizi sürdüreceğiz!

Devamını Oku

24. KADIN SIĞINAKLARI VE DA(YA)NIŞMA MERKEZLERİ KURULTAYI SONUÇ BİLDİRGESİ

By Haberler, Sonuç Bildirgeleri No Comments

25 Kasım 2021

Kadın Sığınakları ve Da(ya)nışma Merkezleri Kurultayı’nın yirmi dördüncüsü için 6-7 ve 9 Kasım 2021 tarihlerinde, pandemi koşulları nedeniyle bu yıl da çevrimiçi olarak, bir araya geldik. “Kadına Yönelik Şiddetle Mücadelede Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Karşıtı Politikalar ve Feminist Stratejilerimiz” başlığıyla gerçekleştirdiğimiz Kurultay’ın ilk gününe farklı illerdeki kadın ve LGBTİ+ örgütlerinden ve kamu kurumlarından 267 kadın katıldı.

Bir süredir dünyada ve Türkiye’de, özellikle İstanbul Sözleşmesi ve toplumsal cinsiyet eşitliği kavramı üzerinden, haklarımıza yönelik saldırıların arttığı bir dönemden geçiyoruz. Kurultay’da da son yılların tartışmalarına yansıyan bu saldırıların Türkiye’de vardığı nokta 20 Mart 2021’de bir gece yarısı Resmi Gazete’de yayınlanan karar ile İstanbul Sözleşmesi’nden Türkiye’nin imza çekmesi oldu. Yıllardır Kurultay bileşenleri olarak İstanbul Sözleşmesi’nin kadına yönelik şiddetle mücadele için önemini dile getirirken uygulama sorunlarına da işaret ettik. İstanbul Sözleşmesi’ni eksiksiz bir şekilde uygulamak için siyasi irade göstermesi gereken Türkiye Devleti’nin bu tutumu, kadına yönelik şiddetle mücadeleye dair bir kararlılık ve niyet olmadığını bizlere bir kez daha gösterdi.

İstanbul Sözleşmesi yerine neyin konulacağı tartışmaları sürerken ulusal eylem planları ve strateji belgelerine bakıldığında toplumsal cinsiyet eşitliğinden gittikçe uzaklaşan ve yerine aile odaklı politikaları getiren yaklaşımı açık bir şekilde görüyoruz. Hazırlanan her yeni eylem planı ve strateji belgesi geriye gidişin resmi olurken aynı zamanda politikasızlığın da bir belgesi. Devletin kendi çalışmasının izleme ve değerlendirmesini yapmaması, yürütülen planların etkililiğinin önemsenmediğini ve kadına yönelik şiddetle mücadeleye dair hesap verme sorumluluğunu yerine getirmediğini gösteriyor.

Özellikle yerel yönetimlerin İstanbul Sözleşmesi’ne sahip çıkan söylemlerini uygulamaya taşımalarını bekliyoruz. Mevzuatta belirtilen yükümlülüklerini yerine getirmelerinin yanı sıra kadın örgütleri ile işbirliği içinde çalışmalarını, feminist bakış açısı ile stratejik planlama oluşturmalarını bekliyoruz. İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararını belediyelerin tanımamalarını ve Sözleşme değerlerine bağlılıklarını uygulamada göstermelerini talep ediyoruz.

Bizler, kadına yönelik şiddetle mücadele eden kadın örgütleri olarak, şiddetten uzaklaşma mücadelesi veren kadınların deneyimlerine tanıklık ediyoruz. Bu deneyimler kadınların Türkiye’de şiddetle mücadele için var olan mekanizmalara erişimde önemli güçlüklerle karşı karşıya kaldıklarını gösteriyor. Şiddetten uzaklaşma mücadelesi veren kadınların deneyimlerinden hareketle hazırladığımız izleme raporlarıyla da görüyoruz ki 6284 sayılı Kanun gereği gibi uygulanmıyor, ŞÖNİM’ler koordinasyon görevini yerine getiremiyor, gizlilik kararlarının uygulanmasında yaşanılan sorunlar can güvenliği açıklarının yanı sıra kadınların haklarına erişmelerinde öyle güçlükler yaratıyor ki gizlilik kararlarını kaldırmayı dahi tercih edebiliyorlar. Ekonomik destek ihtiyacı olan kadınların bu desteğe erişimindeki sorunların başında bu koordinasyonsuzluğun olduğu görülüyor. Kürt illerindeki kadın kurumlarından gelen raporlar ve deneyim aktarımlarından da gördüğümüz üzere devletin birçok mekanizması kadın mücadelesini engellemekte ve var olan kadın birimlerini, kurumlarını işlevsiz hale getirmeye çalışmaktadır. Bu durum özellikle kayyum

Devamını Oku