Skip to main content

Haberler80

22. Kadın Sığınakları ve Da(ya)nışma Merkezleri Kurultayı 29 ilden, 50 kadın ve LGBTİ+ örgütünden, 33 kamu kuruluşundan 270 kadının katılımıyla İstanbul’da gerçekleşti

By Haberler No Comments

Bu yıl yirmi ikincisi düzenlenen Kadın Sığınakları ve Da(ya)nışma Merkezleri Kurultayı, 2-4 Kasım tarihlerinde Kadınlarla Dayanışma Vakfı (KADAV), Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı ve Uluslararası Göçmen Kadınlar Dayanışma Derneği’nin ev sahipliğinde İstanbul’da gerçekleşti. Şiddetle Mücadele için Feminist Sosyal Politikalar başlığıyla düzenlenen Kurultay’a, 29 ilden, 50 kadın ve LGBTİ+ örgütünden, 33 kamu kuruluşundan 270 kadın katıldı.

Kadınlarla Dayanışma Vakfı (KADAV), Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı ve Uluslararası Göçmen Kadınlar Dayanışma Derneği’nden kadınların yaptığı açılış konuşmasıyla başlayan Kurultay, üç gün boyunca tebliğlerin sunulması, atölye çalışmalarının gerçekleşmesi ve atölye sonuç bildirgelerinin sunulmasıyla devam etti.

Kurultay’ın birinci günü, “Bütüncül Bir Feminist Sosyal Hizmet Mekanizmasının Mümkünlüğü” oturumu ile başladı. Oturumda ilk olarak Feride Acar, İstanbul Sözleşmesi’nin uygulanmasını denetleyen GREVIO uzman heyetinin Ekim 2018’de yayınladığı Türkiye değerlendirme raporu bağlamında Türkiye’de kadına yönelik şiddete dair son durumun genel bir analizini yaptı. İstanbul Sözleşmesi’nin diğer uluslararası normlardan ayırıcı özelliklerinden bahsederek başladığı konuşmasında Feride Acar, raporda vurgulanan eksiklerin altını çizdi. Sığınakların sayısının artırılmasının tek başına yeterli olmadığını, bunun yanında açılan sığınakların doğru ihtiyaçlara cevap vermesinin, kadınları kısıtlayan kuralların ve koşulların kaldırılmasının ve sığınakta kalan kadınların iradelerine saygı gösterilmesinin gerekliliğini vurguladı. 7/24 açık, kadınlara ana dillerinde hizmet veren ve sadece kadınlara yönelik çalışan bir telefon destek hattının halen bulunmadığını hatırlattı. Türkiye’de toplumsal cinsiyet eşitliği ilkesinin bütüncül olarak uygulanmadığını belirtti, bu amaçla kamunun farklı bölüm ve kademelerinde toplumsal cinsiyet eşitliği eğitimlerine ihtiyaç olduğunu vurguladı. Ayrıca devletin İstanbul Sözleşmesi kapsamındaki bir yükümlülüğü olarak kadına yönelik şiddete ilişkin verileri tutmadaki yetersizliğinin altını çizdi. Acar, son olarak İstanbul Sözleşmesi’ne yönelik artan saldırıların yalnızca Türkiye’de değil Avrupa’nın birçok farklı ülkesinde de ortak olarak yükseldiğini ve bu saldırıların kadın düşmanı politikaların ürünü olduğunu söyledi. Acar kadınların yasada tanımlı olan kürtaj haklarına erişiminin engellenmesinin de CEDAW komitesi cinsel şiddet olarak tanımlanıyor olduğunun altını çizdi. Oturumun ikinci konuşmacısı İpek İlkkaracan ise kadınların ev içi ücretsiz emeğine dikkat çekerek ekonomik alandaki toplumsal cinsiyet eşitsizliğini çözmeden nafaka hakkının tartışılamayacağını belirtti. Kadınların bakım emeğinin hane içinde kalan kısmının aile içinde mümkün mertebe eşit sağlanacağı çalışmaların desteklenmesi gerektiğinin altını çizdi. Bir diğer konuşmacı Aslıhan Burcu Öztürk Avrupa’da sığınaklar ve sosyal hizmet uygulamalarına dair iyi örnekleri anlattığı sunumunda finansmanı kamu tarafından yapılan ama yürütücülüğünü bağımsız kadın örgütlerinin yürüttüğü sığınak modellerine dair bilgi verdi. Kadınların sığınak sonrası hayatı için belediyeler ve kamu tarafından sağlanan sosyal destek mekanizmalarının altını çizdi ve Türkiye’de de benzer bütüncül mekanizmaların kurulması gerektiğini vurguladı. Son olarak konuşmacı Berna Ekal kadınların sosyal politikalar alanında bu zamana dek birçok kazanım elde ettiğini

Devamını Oku

22. Kadın Sığınakları ve Da(ya)nışma Merkezleri Kurultayı’nın programı belli oldu

By Haberler No Comments

22. Kadın Sığınakları ve Da(ya)nışma Merkezleri Kurultayı
2-3-4 Kasım 2019/İSTANBUL

Şiddetle Mücadele için Feminist Sosyal Politikalar

2 Kasım Cumartesi – Beşiktaş Fulya Sanat- Süleyman Seba Kültür Merkezi

9.15-10.00 Kayıt

10.00-10.15 Açılış Konuşması

10.15-11.30 I. Oturum – Bütüncül Bir Feminist Sosyal Hizmet Mekanizmasının Mümkünlüğü

  • İstanbul Sözleşmesi, GREVIO Değerlendirme Raporu ve Türkiye’de Genel Durum-Feride Acar, GREVIO Geçmiş Dönem Başkanı
  • Uluslararası Sözleşmeler ve Cinsiyet Eşitliği Temelinde Sosyal Hizmet Mekanizmaları ve Sığınaklar: Avrupa’dan İyi Örnekler-Aslıhan Burcu Öztürk, Hacettepe Üniversitesi
  • Kadına Yönelik Şiddet ve Kadın Cinayetlerini Önlemek için Bütüncül bir Sosyal Destek Mekanizması: Feminist Yöntemlerle Sosyal Çalışma-Berna Ekal, Altınbaş Üniversitesi
  • Sosyal Politikaların Etkisizleştirilmesi, Yoksullaşma ve Nafaka Hakkı-İpek İlkkaracan, Kadının İnsan Hakları-Yeni Çözümler Derneği

Kolaylaştırıcı: Selime Büyükgöze, Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı

11.30-12.00 Çay-Kahve Arası

12.00-13.00I. Oturum Tartışma

13.00-14.15 Yemek arası

14.15-15.30 II. Oturum – Feminist Sosyal Politikalar Hakkımız: İhtiyaçlar, Sorunlar ve Mücadele Yöntemleri

  • Çoklu Ayrımcılığa Karşı Feminist Sosyal Politikalar
    • Engelli Kadınlara Yönelik Dayanışma ve Destek Mekanizmalarının Erişilebilirliği-Bahar Turan, Engelli Kadın Derneği- ENG-KAD
    • Göçmenler, Sığınmacı, Mülteci Konumundaki Kadınlara Yönelik Sosyal Politikalar: Sorunlar ve İhtiyaçlar-Nilüfer Yılmaz, Uluslararası Göçmen Kadınlar Dayanışma Derneği- UGKDD
  • Kayyumlar ve Sosyal Politikalara Saldırılar-Edanur Bazancir, Rosa Kadın Derneği

Kolaylaştırıcı: Fulya Dağlı, Kadınlarla Dayanışma Vakfı-KADAV

15.30-16.00 Çay-Kahve Arası

16.00-17.00 II. Oturum Tartışma

17.00-17.10 Toplu Fotoğraf Çekim

 

3 Kasım Pazar – Kadir Has Üniversitesi Cibali Kampüsü

10.00 – 11.30 Atölye Başlangıç

11.30 – 12.00 Çay-kahve arası

12.00 – 13.30 Atölyelere devam

13.30- 14.30 Öğle yemeği arası

14.30 – 15.30 Atölye bitiş

15.30 – 16.00 Çay-kahve arası

16.00 – 17.00 Atölye sonuç bildirilerinin yazılması

Atölyeler:

  1. Sığınaklar ve İhtisaslaşma Politikaları (Sığınak çalışanlarına açık atölye)
    • Mevcut sığınaklar nasıl işliyor?
    • Mevcut sığınaklardaki imkânlar ve eksikler neler?
    • Farklı sığınak modelleri nasıl olabilir?
    • Göçmen kadınların ve çoklu ayrımcılığa maruz kalan kadınların sığınaklara erişimlerindeki sorunlar neler?
    • İhtisaslaşma politikaları mevcut sığınaklardaki sorunlara dair ne öngörüyor?
    • İhtisaslaşmanın bizim için artıları ve eksileri neler?
    • Şiddete maruz kalan kadınların özgül ve farklı ihtiyaçları ışığında ihtisaslaşma politikaları,
    • Kadına yönelik şiddetle mücadelede sosyal politikaların ihtisaslaşma ihtiyacına etkisi nedir?
  2. Da(ya)nışma Merkezleri: Farklı Deneyimler ve İletişim
    (Başvuru alan kadın örgütleri, belediyelerin danışma merkezleri ve ŞÖNİM katılımcılarına açık atölye)
    • Kadın örgütleri, belediye da(ya)nışma merkezlerinin ŞÖNİM’lerin birlikte çalışma deneyimlerinin aktarımı.
      Bir önceki Kurultay’dan bugüne neler değişti?
    • ŞÖNİM’ler dayanışma merkezi işlevi görüyor mu? Bizim için bu durumun sonuçları nedir?
    • Yeni ŞÖNİM’lerin güncel çalışma pratikleri nasıl?
    • Da(ya)nışma merkezlerinde ve ŞÖNİM’lerde çalışan personelin uzmanlık alanları neler?
    • Da(ya)nışma merkezlerinde ve ŞÖNİM’lerde çoklu ayrımcılık yaşayan kadınların ve göçmen kadınların ihtiyaçları ne
Devamını Oku

22. Kadın Sığınakları ve Da(ya)nışma Merkezleri Kurultayı 2-4 Kasım 2019 tarihlerinde İstanbul’da

By Haberler No Comments

Sevgili Kadınlar,

İlki 25 Kasım Uluslararası Kadına Yönelik Şiddete Son Günü etkinliği kapsamında 1998 yılında gerçekleştirilen Kadın Sığınakları ve Da(ya)nışma Merkezleri Kurultayı’nın yirmi ikincisinde yeniden bir araya geliyoruz. Türkiye’nin her yerinde kadına yönelik ev içi şiddete karşı mücadele eden bizler, her yıl başka bir ilde bir araya geldiğimiz Kurultay’ı bu yıl 2-3-4 Kasım tarihlerinde İstanbul’da, Kadınlarla Dayanışma Vakfı (KADAV), Uluslararası Göçmen Kadınlar Dayanışma Derneği ve Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı ev sahipliğinde gerçekleştiriyoruz.

“Sığınaksız Bir Dünya” talebiyle 22 yıldır Türkiye’nin birçok şehrinden kadınlarla ördüğümüz Kadın Sığınakları ve Da(ya)nışma Merkezleri Kurultayı’nın programını Kurultay Sekretaryası olarak yakında paylaşacağız.

Bu yıl da bütçemiz dahilinde kadın örgütlenmelerinden bir ya da iki kişinin yol ve konaklama masraflarını Kurultay bütçesinden karşılamaya çalışacağız. Örgütlenmeleriniz adına Kurultay’a katılacak en fazla iki kişinin aşağıdaki formu 4 Ekim 2019 tarihine kadar doldurmasını rica ediyoruz.

Bunun yanı sıra, herhangi bir kadın örgütlenmesinde olmayan ama kurultaya gelmek isteyen feministlerin, kadına yönelik şiddet alanında çalışan kadınların da yol ve konaklama masraflarını bütçemiz kalırsa karşılamaya gayret ediyoruz. Kurultay’a gelmek istiyorsanız ama masraflarınızı karşılamayacak durumdaysanız lütfen formda ilgili kısımları doldurun. Taleplerinizi bütçe durumuna göre değerlendirip sizlere dönüş yapacağız.

Kurultay katılım formu:

https://docs.google.com/forms/d/e/1FAIpQLSfsPoAyG8ALbFci8e20N7kGVIurJasnkcDAkqiZxL0XT8qh0w/viewform

Kurultay katılımcı başvuruları yukarıda linkini verdiğimiz form aracılığıyla gerçekleştirilecektir. Bunun dışında Kurultay’a dair sorularınız için 0212 251 5850 numaralı telefon veya [email protected] adresinden Kadınlarla Dayanışma Vakfı’na, [email protected] adresinden Uluslararası Göçmen Kadınlar Dayanışma Derneği’ne ya da (0212) 292 5231 numaralı telefon veya [email protected] adresinden Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı’na ulaşabilirsiniz.

Sevgiler,

22. Kadın Sığınakları ve Da(ya)nışma Merkezleri Kurultayı Sekretaryası
Kadınlarla Dayanışma Vakfı (KADAV)
Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı
Uluslararası Göçmen Kadınlar Dayanışma Derneği

Devamını Oku

22. Kadın Sığınakları ve Da(ya)nışma Merkezleri Ara Kurultayı Mersin’de Düzenlendi

By Haberler No Comments

Türkiye’nin farklı şehirlerinde kadına yönelik şiddete karşı mücadele eden Kurultay Bileşeni kadın örgütlerinden kadınların her yıl başka bir ilde bir araya geldikleri Ara Kurultay, 27-29 Nisan tarihlerinde Mersin’de Bağımsız Kadın Derneği ev sahipliğinde gerçekleştirildi.

Üç gün süren Ara Kurultay’ın ilk gününde katılımcılar, bir önceki Ara Kurultay’dan bu yana gündemlerini; özellikle de yerel yönetimlerle ilişkilerini ve bu ilişkilerin kadına yönelik şiddetle mücadelelerini nasıl etkilediğini paylaştılar.

Ara Kurultay’ın ikinci gününde “Yereldeki İlişkilerimizi Nasıl Güçlendirebiliriz” konulu bir atölye çalışması yaptık. Bu çalışmada hem Ara Kurultay’ın yapısının kurultay bileşenlerinin yereldeki ilişkilerini güçlendirecek şekilde nasıl yeniden biçimlendirilebileceğini hem de yerelde kadına yönelik şiddetle mücadelede sorumluluğu olan kurumlarla ilişkilerimizdeki zorluklar ve mücadele yöntemlerimizi paylaştık. Zorluk yaşadığımız konuları öncelikli olarak belirleyerek önümüzdeki dönemde ortaklaşa yapabileceğimiz çalışmaları tartıştık. Ayrıca günün sonunda yaptığımız “Feminist İlkelerimiz” oturumu ile bizi karşı karşıya getiren ve birleştiren kavramları ve nasıl feminist bir dil kurabileceğimizi konuştuk.

Ara Kurultay’ın son gününde ise bir önceki Kurultay’da yapılması planlanan çalışmalar, takip edilmesi önerilen konular ve bunların hayata geçirilmesi değerlendirildi, gelecek dönem için yeni planlamalar yapıldı. Üçüncü gün ayrıca 22. Kadın Sığınakları ve Da(ya)nışma Merkezleri Kurultayı’nın teması/ana başlığı, Kurultay’ın hangi örgütün ev sahipliğinde gerçekleştirileceği, atölye ve panel/sunum içerikleri konuşuldu ve karara bağlandı.

22. Kadın Sığınakları ve Da(ya)nışma Merkezleri Kurultayı ekim ayında Kadınlarla Dayanışma Vakfı-KADAV, Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı ve Uluslararası Göçmen Kadınlar Dayanışma Derneği ev sahipliğinde İstanbul’da yapılacak.

Devamını Oku

Bodrum Kadın Dayanışma Derneği kadınları dayanışmaya çağırıyor

By Haberler No Comments

25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü’nde HAKLARIMIZA SAHİP ÇIKIYORUZ!

Erkek şiddetine karşı Bodrum Kadın Dayanışma Derneği olarak Bodrum Yarımadası’nda bulunan tüm Kadınları Kadın Ağacının önünde dayanışmaya çağırıyoruz!

25 Kasım Pazar günü, saat 17.00’da Bodrum Belediyesi karşısındaki Kadın Ağacının önünde buluşalım!

Devamını Oku

21. Kadın Sığınakları ve Da(ya)nışma Merkezleri Kurultayı 28 ilden, 50 kadın ve LGBTİ+ örgütünden, 39 kamu kuruluşundan 205 kadının katılımıyla Bodrum’da gerçekleşti

By Haberler No Comments

Bu yıl yirmi birincisi düzenlenen Kadın Sığınakları ve Da(ya)nışma Merkezleri Kurultayı, 3-5 Kasım tarihlerinde Bodrum Kadın Dayanışma Derneği ev sahipliğinde Bodrum’da gerçekleşti. Kadına Yönelik Erkek Şiddeti ile Mücadele Yeni Devlet Politikalarının Neresinde? başlığıyla düzenlenen Kurultay’a, 28 ilden kadın örgütleri, LGBTİ+ örgütleri, kamu kurumu ve belediyelerden 205 kadın katıldı.

Bodrum Kadın Dayanışma Derneği’nden Figan Erozan’ın yaptığı açılış konuşmasıyla başlayan ve üç gün süren Kurultay tebliğlerin sunulması, atölye çalışmalarının gerçekleşmesi ve atölye sonuç bildirgelerinin sunulmasıyla devam etti.

Kurultay’ın birinci günü, “Kadına Yönelik Erkek Şiddetiyle Mücadelede Değişen Devlet Politikaları” oturumunda Feride Eralp, sosyal politikanın sadakalardan oluşan bir sosyal yardım sistemi ile ikame edildiğine ve bu sistemin de aile kurumu üzerinden sürdürüldüğüne ve yaygınlaştırdığına vurgu yaptı. Ayrıca son yıllarda giderek artan bütçesi ile Diyanet Başkanlığı’nın sosyal politika alanında belirleyici rolünden bahsetti. Hülya Gülbahar ise nafaka tartışmaları ile ekonomik şiddet arasındaki ilişkiye dikkat çekti. Ekonomik şiddetin önce İstanbul Sözleşmesi ardından 6284 sayılı Kanun ile tanındığını belirtti. Medeni Kanun değişikliklerinde en büyük tartışmanın ailenin reisi konusunda değil edinilmiş malların paylaşımı meselesinde yaşandığını hatırlatarak nafaka tartışmasının ardından da aynı sebeplerin bulunduğunu söyledi.

“Kadına Yönelik Erkek Şiddeti ile Mücadelede Alanlarının Daraltılması ve Mücadele Yöntemleri” oturumunda iki belediye ve iki kadın örgütünün bu alanda yaptıkları çalışmalar sunuldu. Rojin Kadın Yaşam Merkezi’nden Rojbin Sevil Çetin kadın örgütlenmelerinin kapatılmasının ardından çalışma alanları kısıtlanmış olsa da ağlarını tazeleyerek platformlar oluşturmaya başladıklarını aktardı. Diyarbakır Bağlar Belediyesi sığınağında çalışan Ruken Taşdemir, belediye altında faaliyet gösteren kreş gibi kadın ve çocuklara hizmet veren birçok kurumu kapatıldığını belirtti. Bunun ötesinde açık kalan kurumlarda çalışan kişilerin işten çıkarıldıklarını, bu nedenle yaptıkları çalışmanın zorlaştığını aktardı. Çankaya Belediyesi Kadın Danışma Merkezi’nden Aysun Töngür, hem danışma merkezinin hem de sığınağın feminist bir perspektifle yürütüldüğünü aktararak konuşmasına başladı ve kadın ve çocuklara verdikleri kukuki, psikolojik, eğitsel, istihdama yönelik vb. destekleri anlattı. Ayrıca belediye bünyesinde kadın müdürlüğünün kurulmasının ardından kadın çalışmalarının daha nitelikli bir şekilde sürdürdüklerini vurguladı. Bodrum Kadın Dayanışma Derneği’nden Evrim İnan ise Bodrum’da kadına yönelik erkek şiddeti karşısında kadınlar olarak verdikleri mücadeleyi anlattı.

Günün son oturumunda cinsel şiddet konuşuldu. Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı’ndan Deniz Bayram cinsel suçlara ilişkin yasal düzenlemelerin 2004 TCK reformu ve 2014’te cinsel suçlara ilişkin cezaların artırılması üzerinden günümüz analizini çıkardı. Hümanist Büro’dan Seda Akço ise “İhmal ile Mücadele Etmeden İstismarı Önleyemeyiz” başlıklı konuşmasında çocuklara yönelik cinsel suçları önlemek için kamuoyunda cezaların konuşulduğu, halbuki daha önemli olanın cinsel istismarı önlemeye yönelik tartışmak olduğunu vurguladı. Çocuğun istismara uğradığını hem toplum hem de ebeveynler olarak erkenden fark edebilmek

Devamını Oku

21. Kadın Sığınakları ve Da(ya)nışma Merkezleri Kurultayı 3-5 Kasım 2018 tarihlerinde Bodrum’da

By Haberler No Comments

İlki 25 Kasım Uluslararası Kadına Yönelik Şiddete Son Günü etkinliği kapsamında 1998 yılında gerçekleştirilen Kadın Sığınakları ve Da(ya)nışma Merkezleri Kurultayı’nın yirmi birincisinde yeniden bir araya geliyoruz.  Türkiye’nin her yerinde kadına yönelik ev içi şiddete karşı mücadele eden bizler, her yıl başka bir ilde bir araya geldiğimiz Kurultay’ı bu yıl 3-4-5 Kasım tarihlerinde Bodrum’da, Bodrum Kadın Dayanışma Derneği ev sahipliğinde gerçekleştiriyoruz.

“Sığınaksız Bir Dünya” talebiyle 21 yıldır Türkiye’nin birçok şehrinden kadınlarla ördüğümüz Kadın Sığınakları ve Da(ya)nışma Merkezleri Kurultayı’nı bu yıl “Kadına Yönelik Erkek Şiddetiyle Mücadele Yeni Devlet Politikalarının Neresinde?” başlığıyla gerçekleştireceğiz. Kurultay’ın programını Kurultay Sekretaryası olarak yakında paylaşacağız.

Bu yıl da kadın örgütlenmelerinden iki kişinin yol ve konaklama masraflarını Kurultay bütçesinden karşılayabiliyoruz. Örgütlenmeleriniz adına Kurultay’a katılacak iki kişinin aşağıdaki formu 15 Ekim 2018 tarihine kadar doldurmasını rica ediyoruz.

Bunun yanı sıra, herhangi bir kadın örgütlenmesinde olmayan ama kurultaya gelmek isteyen feministlerin, kadına yönelik şiddet alanında çalışan kadınların da yol ve konaklama masraflarını bütçemiz kalırsa karşılamaya gayret ediyoruz.  Kurultay’a gelmek istiyorsanız ama masraflarınızı karşılamayacak durumdaysanız lütfen formda ilgili kısmı doldurun. Taleplerinizi bütçe durumuna göre değerlendirip sizlere dönüş yapacağız. Kurultaya 3 tam gün katılabilecek olanlara bu anlamda öncelik verilecektir. Kurultay katılımcı başvuruları aşağıda linkini verdiğimiz form aracılığıyla gerçekleştirilecektir:

Kurultay katılım formu:
https://docs.google.com/forms/d/e/1FAIpQLScVBl5aHdnP14GywRrbGjAs_S_ghOFOJlcNAgJt5DbhH_KlOg/viewform

Bunun dışında Kurultay’a dair sorularınız için (0252) 316 31 63 numaralı telefon ya da [email protected] adresinden Bodrum Kadın Dayanışma Derneği’ne, (0212) 292 52 31 numaralı telefon ya da [email protected] adresinden Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı’na ulaşabilirsiniz.

Sevgiler,

21. Kadın Sığınakları ve Da(ya)nışma Merkezleri Kurultayı Sekretaryası
Bodrum Kadın Dayanışma Derneği
Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı

Devamını Oku

Kadına Yönelik Şiddetle Mücadelede Yaşamsal Mekanizma: 6284 Sayılı Kanun Çalıştayı Gerçekleştirildi

By Haberler No Comments

Mor Çatı düzenlediği Çalıştay ile 6284 sayılı Kanun’un pek çok kadının şiddet karşısında hayatta kalmasını sağlayan önemine dikkat çekti. Kadın hareketlerinin deneyimlerine dayalı olarak uluslararası sözleşmelerde ve iç hukukta yer alan yasal düzenlemenin korunması ve aksaklıkların giderilmesi, Mor Çatı’nın da aralarında bulunduğu kadın kuruluşlarının önümüzdeki dönemde başlıca mücadele hedefi.

Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı tarafından, ülkemizde kadına yönelik şiddetle mücadelenin temel mekanizmalarından biri olan 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun konusunda Çalıştay düzenlendi. 29 Eylül Cumartesi günü Kadir Has Üniversitesi’nde yapılan Çalıştay’a Adana, Ankara, Antalya, Bursa, Diyarbakır, İstanbul, İzmir, Manisa, Muğla, Trabzon, Şırnak ve Van’dan 50 kadın avukat ve kadın örgütü temsilcisi katıldı.

Çalıştay Mor Çatı kurucularından ve gönüllü avukatlarından Canan Arın’ın açılış konuşmasıyla başladı. Arın konuşmasında “Kadınlar olarak iğne oyası yapar gibi ilmek ilmek ördüğümüz, iğne ile kuyu kazar gibi büyük bir sabırla elde ettiğimiz hakların yavaş yavaş elimizden alınmakta olduğunu” söyledi. “Mevcut haklarımızı “geliştirmek” amacıyla çaba gösterirken, mevcut haklarımızı “korumak için” elimizden geleni yapmak durumuna geldiğimizi, Medeni Kanun’da düzenlenen yoksulluk nafakasını süre ile sınırlamaktan başlayarak 6284 sayılı Yasa’yı ortadan kaldırmaya yönelik çalışmalar yapıldığını, her zamankinden daha kuvvetli, daha dirençli mücadele etmek zorunda olduğumuzu; gerek 6284 sayılı Kanun ile sahip olduğumuz hakların gerekse diğer haklarımızın ortadan kaldırılmaması için çok çaba harcamamız gerektiğini ve güçlü bir mücadele ruhuna duyduğumuz ihtiyacı” vurguladı.

Eşitlik İzleme Kadın Grubu-EŞİTİZ ve Mor Çatı gönüllüsü avukat Hülya Gülbahar kadın örgütlenmelerinin 6284 sayılı Kanun’un çıkış sürecine büyük emek verdiklerini, bakanlıkla işbirliği yaptıklarını belirtti. Konuşmasında şu görüşleri dile getirdi:

“Kadınların en temel insan haklarını kullanmalarının önündeki en önemli toplumsal mekanizma ve kadın erkek eşitliğinin hayatın her alanında sağlanmasının önündeki en önemli engel, şiddettir. Kadına yönelik şiddetin önlenmesi bir devlet politikası olmalıdır, Birleşmiş Milletler Bildirgeleri bunu zorunlu kılıyor, İstanbul Sözleşmesi bunu zorunlu kılıyor. Bir devletin kadına yönelik şiddeti önlemek gibi bir niyeti varsa 6284 ya da ismi ne olursa olsun, böyle bir kanun çıkarma ve uygulama görevi vardır. Böyle bir kanun olmaksızın devlet kadına karşı şiddetle mücadele etme görevinde sıfır anlamına gelir.”

Gülbahar, “şiddet” tanımının kadınların tehdit altında, risk altında olmalarını da içerdiğine dikkat çekti ve Kanun’un sadece koruma talep eden kadınlar için değil, tüm kadınlar için önemli olduğunun altını çizdi:

“6284 sayılı Kanun kadınların yalnız olmadıklarını bilebilmeleri için de çok önemli. Biliyorsunuz haklar o açıdan çok işlevsel. Bir hakkın orada hak olarak yazılı olması, ille de kullanılmasını gerektirmez. Kullanmasanız bile varlığı güçlendirir, o bilgi güçlendirir, bilgi cesaret verir, değiştirme, karşı koyma cesareti verir.

Devamını Oku

YASALARIMIZ VAR!

By Haberler No Comments

Mor Salkım Kadın Dayanışma Derneği ev sahipliğinde ulusal mevzuatın yerelde uygulanmasında karşılaşılan zorlukların tespit edilmesi ve Aile Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü kanalı ile Bakanlık’a raporlanmasını içeren kamu kurumları, yerel yönetimler, medya, özel sektör ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ile 9 Mart 2018 Cuma günü Nilüfer Dernekler Yerleşkesi’nde 9:30-17.00 saatleri arasında Yasalarımız Var! Çalıştay ve Panel ile “Yaşam ve Kadın” sergisi gerçekleşecek.

Kadınlar kendilerini güvensiz hissediyor.

Kadınlar aile içinde, sokaklarda, toplu taşıma araçlarında ya da işyerlerinde tanıdıkları veya tanımadıkları erkekler tarafından hemen her gün şiddete maruz kalıyor. Kayıtlı rakamlara göre her gün en az 4 kadın şiddete uğradı. Bianet’in yerel ve ulusal gazetelerden, haber sitelerinden ve ajanslardan derlediği haberlere göre, erkekler 2017’de en az 290 kadın, 22 çocuk ve olay sırasında kadınların yanında olan/cinayeti engellemeye çalışan 34 erkeği öldürdü; 101 kadına tecavüz etti; 247 kadını taciz etti; 376 kız çocuğuna cinsel istismarda bulundu; 417 kadını yaraladı.

Kadına yönelik saldırıların artmasına karşın gerekli yasal ve koruyucu önlemlerin alınmaması nedeniyle kadınlar kendilerine güvensiz hissediyor. Her 10 kadından 4’ü kendisini güvende hissetmiyor.

Mor Salkım verilerinde 5 yılda; 7/24 şiddet hattına ve dayanışma merkezine başvuran 4 bin 749 kadın ve 2 bin 374 çocuğa destek verildi.

Mor Salkım Kadın Dayanışma Derneğinin hizmet verdiği 7/24 kadına şiddete ilişkin hattı günden güne önem kazanmaktadır. Mor Salkım’a kimler ulaştı? Kuruluşundan itibaren 2012-2017 Aralık ayı itibariyle yaşamlarına doğrudan etki edilen danışma merkezi ya da şiddet hattına ulaşılarak desteklenen 4 bin 749 kadın ve 2 bin 374 çocuktur. Kadına yönelik şiddete dair bilgi almak için danışma hattını arayan 16 erkektir. Kadınların 7’si trans, 5’i engelli, 75’i göçmen ve mültecidir (İran, Suriye, Romanya, Moldovya, Çin, Afganistan, Kazakistan, Türkmenistan). Şiddet uygulayanların neredeyse tamamı kadınların yakının da güvendiği erkeklerdi. Görüşme yapılan kadınların sadece % 9’u tanımadığı veya az tanıdığı erkeklerin şiddetine maruz kaldıklarını ifade ettiler.

Yasalarımız var uygulanmıyor

Türkiye’de kadına yönelik şiddet alanında yürürlükte olan yasaların uygulamasının, kadına yönelik şiddetle mücadelede yetki ve sorumluluğu olan kamu kurumlarının çalışmalarının ve politikalarının değerlendirmesini planlıyoruz. Değerlendirmede referans alınan hukuki düzenlemeler; Avrupa Konseyi Aile İçi Şiddetle ve Kadınlara Yönelik Her Türlü Şiddet ile Mücadele Sözleşmesi (İstanbul Sözleşmesi), Kadına Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Yok Edilmesi Sözleşmesi (Convention on the Elimination of All Forms of Discrimination Against Women- CEDAW), 6284 Sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Yönelik Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun (6284 Sayılı Kanun), 5231 Sayılı Türk Ceza Kanunu (TCK), 4721 Sayılı Medeni Kanun ve 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunudur. Mor Salkım’a başvuran kadınların deneyimi ve yapılan izlemelerde; Türkiye’de karşılaşılan

Devamını Oku

AKDAM Basın Bülteni

By Haberler No Comments

AKDAM Yönetim Kurulu Başkanı Av.Muhal Leventeli İkikardeş, kadına yönelik şiddetle mücadele konusunda alanda pek çok çalışma olmasına rağmen, 2017 yılının Adana yerelinde kadına şiddet vakalarının arttığı bir yıl olduğunu ve vahim bir tablo yaşadığımızı dile getirdi.

ADANA- Adana Kadın Danışma ve Dayanışma Merkezi (AKDAM) Başkanı Av.Muhal İkikardeş, 2017 yılında Adana yerelinde yapılan pek çok proje, farkındalık çalışması ve yeni uygulamaların olmasına rağmen, kadına yönelik şiddeti önleyemediği gibi erkek egemenliğini güçlendirdiğini belirterek, devletin ve yerel yönetimlerin kadına şiddete yönelik politikalarını gözden geçirmesi gerektiğini vurguladı. İkikardeş, erkeklerin şiddetine ancak kadınları güçlendirecek çalışma ve mekanizmaların son verilebileceğini kaydetti.

Ne yazık ki, ilimizde son dönem çalışmalar elbetteki geçmişe göre artmış ve daha dikkatli yapılır hale gelmiştir, ancak tüm bunlara rağmen hizmetler,şiddet mağduru kadınlara çocuklarıyla birlikte hizmet verecek yeterlilik ve kapasitede değil diyen Muhal Leventeli İkikardeş, Adana ilimizde, Şiddet Önleme ve İzleme Merkezi’nin (ŞÖNİM) ne yazıkki hala, sınırlı sayıda personel ile , sayıları onbinleri aşan 6284 sayılı kanundan kaynaklanan tedbir kararlarınıtakip ettiğini ve bu takiplerde zorlanmalar yaşandığını ifade etti.

Akdam olarak bu yıl bize gelen vakalarda şiddetle mücadelede eksik kaldığımız önemli noktaları kamuoyu ile paylaşmak isteriz:

  1. Kadına yönelik şiddet ile mücadeledeki kurumsal uygulamalar ne yazıkki hala kadın-erkek eşitliğini sağlayan bütüncül bir bakış açısı ile ele alınmamaktadır. Tersine, kadın hareketinin bugüne kadar elde ettiği çok ciddi kazanımları geriye taşıyan ve ihlal eden uygulamalarla karşı karşıya olduğumuzu üzülerek belirtmek isteriz.
  2. İlilmizde, Aile ve Sosyal Politikalar il müdürlüğümüz, ŞÖNİM ve yerel yönetimler ile pek çok çalışmada bir araya gelerek karşılıklı fikir alışverişinde bulunmaktayız. Ancak, birçok kez dile getirdiğimiz personel yetersizliği, bütçe yetersizliği hiçbir şekilde giderilememiş durumdadır. Bu durum, şiddetle mücadelede ve müdahalede başta Şönim’i ve yerel yönetimler içerisindeki birimleri, zayıflatan önemli bir konudur.
  3. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı (ASPB) il müdürlüğü, ŞÖNİM’lerde kadın örgütleri ile birlikte çalışmalar yapılırken biz STK’ların da alanda yeterli kapasite ve donanımda olan,mevzuata hakim,danışmanlık eğitimleri alan gönüllülerle hareket etmesi ve bu çalışmalara etkin bir şekilde katılması gerekmektedir.
  4. Yereldeki kadına şiddetle mücadele eden tüm kamu kurumlarının ,İmzalamış olduğumuz CEDAW ve İstanbul Sözleşmesi ile ilgili sorumluluklarının yerine getirmesini,yereldeki kamu kurumlarının bu sözleşme maddeleri kullanmalarını talep ediyoruz.
  5. Çok kez dile getirdiğimiz gibi Sığınaklar (mevcut kanundaki ifadesi ile konukevleri) kadınların hayatla bağlarının kesildiği alanlar değildir; hayatın devam ettiği, bu olağanüstü durum geçinceye kadar kadınların güçlendiği yerlerdir. Ancak, Adana’da mevcut 3 sığınmaevi(konukevi) yüksek güvenlikli vakalara hizmet vermektedir. Elbetteki, pek çok ilde olmayan bu sayı bizim için önemlidir. Ancak, her türlü şiddete uğrayan her kadın sığınağa alınmalı; göçmen, trans, engelli
Devamını Oku