Skip to main content

Sığınaksız Bir Dünya

Mor Çatı Bilgi Notu: Koronavirüs nedeniyle evlere kapanan kadınlar güvende mi?

By Haberler No Comments

Koronavirüs salgını önlemlerinin alındığı şu günlerde kadına yönelik şiddetle mücadele alanına dair gözlem ve önerilerimize dair bilgi notumuzu paylaşıyoruz.

Kadınların bu süreçte şiddetten uzaklaşabilmeleri için alınması gereken acil önlemler ise şöyledir:

1- Online sosyal, psikolojik ve hukuki destek verilsin, sosyal yardımların arttırılması, ulaştırılması için Sosyal Hizmet Merkezi kriz masaları oluşturulsun.

2- Alo 183 Acil Yardım Hattı olarak çalışsın. Hat sadece kadına yönelik şiddet konusunda destek versin ve kapasitesi artırılsın.

3-  Kolluk kuvvetleri görevini yapsın! Şiddet uygulayanın evden uzaklaştırılması için gerekli uzaklaştırma kararlarını alsın ve alınanların takipçisi olsun.

4- Sığınak ve acil barınma ihtiyaçları salgına ilişkin sağlık önlemleri uygulanarak sağlansın.

5-  Aile Sağlığı Merkezleri tarafından ücretsiz doğum kontrol araçları ve ertesi gün hapı dağıtılsın.

 

Koronavirüs nedeniyle evlere kapanan kadınlar güvende mi?

Virüsün yayılmasını önlemek amacıyla evlere kapanmamız kadınlar olarak bizi bir tehlikeden korurken bir başka tehlikeye açık hale mi getiriyor? Dünya Sağlık Örgütü’ne (DSÖ) göre 3 kadından 1’i yakını bir erkek tarafından fiziksel veya cinsel şiddete maruz kalıyor. DSÖ’nün verileri dünya üzerindeki en yaygın insan hakkı ihlalinin kadınlara yönelik olduğunu gösteriyor. Daha önceki salgın deneyimleri, salgın süresince kadınlara yönelik şiddetin arttığını ve buna karşılık koruyucu ve önleyici faaliyetlerin azaldığını gösteriyor[1]. Özellikle toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin derin olduğu ve kadınların şiddetten uzaklaşmak için ihtiyaç duyduğu hukuki ve sosyal desteklerin nitelikli olmadığı ülkelerde bu risk daha da artıyor.

Herkes için güvenli bir alan olması gereken evlerin, kadınlar ve çocuklar için şiddete maruz kaldıkları alanlar olduğunu biliyoruz. Kadınlara en çok kocası, babası, partneri veya abisi gibi en yakınındaki erkekler şiddet uyguluyorlar. Bunun yanı sıra ev içindeki cinsiyetçi ve eşitsiz iş bölümü, yemek, temizlik ve çocuk bakımı gibi bugünlerde artan iş yükünü tamamen kadınların omuzlarına yüklüyor. Çin’deki karantina sürecinde eve kapanan çiftlerin karantina kalkar kalkmaz boşandıklarını gördük. Aynı şekilde basın yoluyla Amerika ve Avrupa’daki deneyimlerin de bundan farklı olmadığını takip ediyoruz. Kadınlar için salgın hastalıktan kaçmanın bedelinin ev içi şiddete maruz kalmak olduğunu dünyanın farklı yerlerindeki deneyimlerde görüyoruz.

Kadınlar karantina sürecinde desteklere ulaşabilecek mi?

Mor Çatı’yı arayan kadınların deneyimleri bizlere şiddetten uzaklaşabilmek için var olan desteklere erişimlerinde sorunlarla karşılaştıklarını gösteriyor. Kadınların ihtiyacını anlayan sosyal çalışma yapılmaması, koruma kararlarının zorlukla ve kısa süreli verilmesi, sığınaklarda niteliksiz sosyal çalışma, kolluk kuvvetinin gerekli bilgiyi sağlamak ve destek vermek konusunda isteksiz davranması, gizlilik kararı uygulanmasında yaşanan koordinasyon sorunları, ayni ve maddi desteklere erişim zorlukları gibi sorunlar sık sık paylaşılıyor. Halk sağlığı sorunu ile karşı karşıya kaldığımız bugünlerde yıllardır sorunlu çalışan bu mekanizmaların işlemez hale geldiğini gözlemliyoruz.

Halihazırda sadece

Devamını Oku

Mor Salkım Kadın Dayanışma Derneği 11-26 Mart Şiddet Hattı Verileri

By Haberler No Comments

Kadına yönelik şiddet artıyor

Ev içinde bulunmamız gereken günlerde maalesef kadının en yoğun şiddete maruz kalarak güvenli olarak addedilemeyen ev içi başta olmak üzere kadına yönelik şiddet artmaktadır.


 

11 Mart 2020-26 Mart 2020 15 GÜNLÜK ŞİDDET HATTI VERİLERİMİZ

7/24 Mor Salkım Kadın Dayanışma Derneği 0531 033 88 44

Bize ulaşanlar: 133 kadın ve 15 erkek

Danışma hattına ulaşanların %90 evli, %80 ortalama 2 çocuklu ve 18-45 yaş aralığındadır.

Kadınlar yoğun olarak Bursa başta olmak üzere, Balıkesir, Eskişehir, Diyarbakır, Urfa ve İstanbul’dan ulaşmıştır.

Etnik köken: Türkiye cumhuriyeti vatandaşı yanısıra Suriye, Endonezya, Afgan göçmen ile Almanya’da yaşayan geçici Türkiye ikamet eden Türk vatandaşı

Maruz kaldıkları şiddet: Fiziksel şiddet, psikolojik şiddet, cinsel şiddet, ev içinde yalnızlaştırma ve hapsetme, dijital/siber şiddet

Arama zamanları: Sabah ve öğlen arası ile gece saatleri

%50 kadın hapiste olan eşlerinin dışarı çıkma durumlarına dair ne yapacağız paniği ile bize ulaşmıştır.

%45 kadın sığınma evi yerleşme talebi ile ulaşmıştır.

Hattımıza ulaşan erkekler ise eşini şiddete maruz bırakmış ve nerede olduğuna ulaşmak isteyen, kız kardeşinin eşinden şiddete maruz kaldığını bildiren, komşusunun eşinden şiddet gördüğünü ihbar eden kişilerdir.

İlgili süreçte illerde bulunan kadın sivil toplum örgütleri ile dayanışma sağlanmaktadır.

Süreçte Bursa ve farklı illerde barolar, Şiddet Önleme İzleme Merkezleri, emniyet, halk sağlığı ve Bursa ili kadın muhtarları, Türkiye’de kadın dernekleri işbirliği yapılmıştır ve yapılmaya devam edilecektir.

Korona virus salgın sürecinde Mor Salkım Kadın Dayanışma Derneği nasıl hizmet vermektedir?

Mor Salkım Kadın Dayanışma Derneği/Bursa

7/24 şiddet hattı ve danışma merkezi ile kadın ve çocuğa yönelik şiddete hizmet verir. Temsilciliği ya da şubesi yoktur.

* 7/24 şiddet hattımız gönüllülük esasımızla yürümektedir (0 531 033 88 44).

* Kadına ve çocuğa yönelik şiddet durumunda ilgili kurumlarla ve STK işbirliği sağlanmaktadır.

* Danışma/Dayanışma Merkezimiz geçici süre kapalıdır yüz yüze hizmet verilmemektedir.

* Hukuksal süreçlere dair Baro Kadın Hakları Merkezi’ne yönlendirme yapılmakta ayrıca gönüllü avukatlarımızdan destek alınmaktadır. İhtiyaç durumuna göre danışan ile online görüşme sağlanmaktadır.

* Psikolojik destek sürecine geçici olarak ara verilmiştir. İvedilik arz eden danışanlara online hizmet verilmektedir.

* Hattımıza ulaşan sığınma evine yerleşme talep eden kadınların ilgili kurumlara yönlendirmesi yapılmaktadır.

* Ulusal kadın sivil toplum örgütleri (danışma merkezi olan), ilgili kamu kurumları (Emniyet, Aile Çalışma Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü, ŞÖNİM, il halk sağlığı ilgili birimleri), Baro ile işbirliği yapılmaktadır.

* Kadın ve çocuğa yönelik şiddete dair mevcut yasal süreç işleyişine dair savunuculuk yapılmakta ve sürece dair sorunlar ve aksaklıklara dair ilgili kurumlara bildirim yapılmaktadır.

* Eğitim ve etkinliklerimiz ve projelerimize  geçici olarak ara

Devamını Oku

22. Kadın Sığınakları ve Da(ya)nışma Merkezleri Kurultayı 29 ilden, 50 kadın ve LGBTİ+ örgütünden, 33 kamu kuruluşundan 270 kadının katılımıyla İstanbul’da gerçekleşti

By Haberler No Comments

Bu yıl yirmi ikincisi düzenlenen Kadın Sığınakları ve Da(ya)nışma Merkezleri Kurultayı, 2-4 Kasım tarihlerinde Kadınlarla Dayanışma Vakfı (KADAV), Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı ve Uluslararası Göçmen Kadınlar Dayanışma Derneği’nin ev sahipliğinde İstanbul’da gerçekleşti. Şiddetle Mücadele için Feminist Sosyal Politikalar başlığıyla düzenlenen Kurultay’a, 29 ilden, 50 kadın ve LGBTİ+ örgütünden, 33 kamu kuruluşundan 270 kadın katıldı.

Kadınlarla Dayanışma Vakfı (KADAV), Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı ve Uluslararası Göçmen Kadınlar Dayanışma Derneği’nden kadınların yaptığı açılış konuşmasıyla başlayan Kurultay, üç gün boyunca tebliğlerin sunulması, atölye çalışmalarının gerçekleşmesi ve atölye sonuç bildirgelerinin sunulmasıyla devam etti.

Kurultay’ın birinci günü, “Bütüncül Bir Feminist Sosyal Hizmet Mekanizmasının Mümkünlüğü” oturumu ile başladı. Oturumda ilk olarak Feride Acar, İstanbul Sözleşmesi’nin uygulanmasını denetleyen GREVIO uzman heyetinin Ekim 2018’de yayınladığı Türkiye değerlendirme raporu bağlamında Türkiye’de kadına yönelik şiddete dair son durumun genel bir analizini yaptı. İstanbul Sözleşmesi’nin diğer uluslararası normlardan ayırıcı özelliklerinden bahsederek başladığı konuşmasında Feride Acar, raporda vurgulanan eksiklerin altını çizdi. Sığınakların sayısının artırılmasının tek başına yeterli olmadığını, bunun yanında açılan sığınakların doğru ihtiyaçlara cevap vermesinin, kadınları kısıtlayan kuralların ve koşulların kaldırılmasının ve sığınakta kalan kadınların iradelerine saygı gösterilmesinin gerekliliğini vurguladı. 7/24 açık, kadınlara ana dillerinde hizmet veren ve sadece kadınlara yönelik çalışan bir telefon destek hattının halen bulunmadığını hatırlattı. Türkiye’de toplumsal cinsiyet eşitliği ilkesinin bütüncül olarak uygulanmadığını belirtti, bu amaçla kamunun farklı bölüm ve kademelerinde toplumsal cinsiyet eşitliği eğitimlerine ihtiyaç olduğunu vurguladı. Ayrıca devletin İstanbul Sözleşmesi kapsamındaki bir yükümlülüğü olarak kadına yönelik şiddete ilişkin verileri tutmadaki yetersizliğinin altını çizdi. Acar, son olarak İstanbul Sözleşmesi’ne yönelik artan saldırıların yalnızca Türkiye’de değil Avrupa’nın birçok farklı ülkesinde de ortak olarak yükseldiğini ve bu saldırıların kadın düşmanı politikaların ürünü olduğunu söyledi. Acar kadınların yasada tanımlı olan kürtaj haklarına erişiminin engellenmesinin de CEDAW komitesi cinsel şiddet olarak tanımlanıyor olduğunun altını çizdi. Oturumun ikinci konuşmacısı İpek İlkkaracan ise kadınların ev içi ücretsiz emeğine dikkat çekerek ekonomik alandaki toplumsal cinsiyet eşitsizliğini çözmeden nafaka hakkının tartışılamayacağını belirtti. Kadınların bakım emeğinin hane içinde kalan kısmının aile içinde mümkün mertebe eşit sağlanacağı çalışmaların desteklenmesi gerektiğinin altını çizdi. Bir diğer konuşmacı Aslıhan Burcu Öztürk Avrupa’da sığınaklar ve sosyal hizmet uygulamalarına dair iyi örnekleri anlattığı sunumunda finansmanı kamu tarafından yapılan ama yürütücülüğünü bağımsız kadın örgütlerinin yürüttüğü sığınak modellerine dair bilgi verdi. Kadınların sığınak sonrası hayatı için belediyeler ve kamu tarafından sağlanan sosyal destek mekanizmalarının altını çizdi ve Türkiye’de de benzer bütüncül mekanizmaların kurulması gerektiğini vurguladı. Son olarak konuşmacı Berna Ekal kadınların sosyal politikalar alanında bu zamana dek birçok kazanım elde ettiğini

Devamını Oku

22. Kadın Sığınakları ve Da(ya)nışma Merkezleri Kurultayı Sonuç Bildirgesi

By Sonuç Bildirgeleri No Comments

Bu yıl yirmi ikincisi düzenlenen Kadın Sığınakları ve Da(ya)nışma Merkezleri Kurultayı, 2-4 Kasım tarihlerinde İstanbul’da Kadınlarla Dayanışma Vakfı (KADAV), Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı ve Uluslararası Göçmen Kadınlar Dayanışma Derneği’nin ev sahipliğinde, kadına yönelik erkek şiddeti ile mücadele eden kadın ve LGBTİ+ örgütleri, feministler, belediyeler ve Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na bağlı kurumlarda kadına yönelik şiddetle mücadele alanında çalışan kadınların katılımıyla gerçekleşti. Şiddetle Mücadele için Feminist Sosyal Politikalar başlığıyla düzenlenen kurultaya, 29 ilden, 50 kadın ve LGBTİ+ örgütü ile 33 kamu kuruluşundan toplam 270 kadın katıldı.

Bu yıl, kadınları güçlendirecek ve şiddet ortamından uzaklaşabilmelerini sağlayacak feminist sosyal politikaları, Türkiye’den ve dünyadan örnek uygulamalarla birlikte değerlendirdik. Kadınların şiddete uğradıklarında ihtiyaç duydukları sosyal hizmet kaynaklarına erişimlerinin sağlanabilmesinin cinayetlere giden sürecin önlenmesi için hayati önem taşıdığını biliyoruz. Şiddete uğrayan kadınlar için tek seçenek ve ihtiyaç sığınaklar değildir; her türlü ekonomik desteğin, psikolojik, mesleki, hukuki ve sosyal danışmanlık ve rehberlik hizmetlerinin, konut desteğinin ve kadının çocukları için kreş hakkının sağlanmasıdır. Bugün bir yandan sosyal devletlerin küçülmesiyle birlikte eşitlikçi sosyal politikaların alanı ve etkisi “yardım” yaklaşımıyla hak temelli olmaktan uzaklaştırılıyor, bir yandan da nafaka hakkı tartışmalarında olduğu gibi kadınların sosyal haklarına dair yasal kazanımlar yeniden tartışmaya açılıyor. Bu ortamda bir kez daha nafaka hakkının toplumsal cinsiyet eşitsizliği, cinsiyet temelli ayrımcılık ve kadın yoksulluğu üzerinden ele alınmasının gerekli olduğunu vurguluyoruz. Kurultay bileşenleri olarak savunduğumuz feminist sosyal politikalar, her şeyden önce mevcut yaklaşımların toplumsal cinsiyet temelli köklü eleştirisini içerir; özgül durumları merkeze alan, ayrımcılıklara karşı çıkan ve özgül ihtiyaçlar çerçevesinde çalışan sosyal politikalar için mücadele eder. Kadına yönelik şiddetle mücadeleyi merkezine alan örgütler olarak toplumsal cinsiyet eşitliğine dayalı, güçlendirici sosyal politikalar oluşturulmasını talep ediyoruz, sosyal hizmet kurumlarının uygulamalarını takipçisi olacağımızı, bu kurumların feminist yöntemlerden yararlanmalarının önemini her fırsatta vurgulayacağımızı duyuruyoruz.

Kadınların şiddetten uzaklaşarak güçlenmelerini ve kendilerine hayat kurabilmelerini sağlayacak bir diğer mekanizma olan sığınakların sayısı kurultaylarda oluşturulan politikalar ve kadınların mücadelesi sayesinde artıyor. Ancak açılan sığınaklarda yapılan çalışmalar kadınları güçlendirici ve eşitlik anlayışına dayalı olmayan; kadınları itaat etmeye zorlayan bir yaklaşım uygulanmakta. 22 yıldır Kurultay’ın ana sözü olan “Sığınaksız bir Dünya”ya giden yol, kadınları güçlendiren, onları dinleyen ve görüşlerini önemseyen, onlara mağdur olarak yaklaşmayan ve yardım yerine hak odaklı bir yöntemle çalışan sığınaklardan geçer. Bunun için feminist sığınak hareketinden faydalanılması gerektiğinin altını çiziyoruz.

Türkiye’nin kabul ettiği uluslararası sözleşmeler ve kadınların mücadelesi ile kazanılan yasalar, her gruptan kadını kapsayan bir sosyal hizmet mekanizması kurulması gerektiğini hali hazırda söylüyor. İstanbul Sözleşmesi nitelikli bir sosyal hizmet mekanizması için gerekli

Devamını Oku

22. Kadın Sığınakları ve Da(ya)nışma Merkezleri Kurultayı’nın programı belli oldu

By Haberler No Comments

22. Kadın Sığınakları ve Da(ya)nışma Merkezleri Kurultayı
2-3-4 Kasım 2019/İSTANBUL

Şiddetle Mücadele için Feminist Sosyal Politikalar

2 Kasım Cumartesi – Beşiktaş Fulya Sanat- Süleyman Seba Kültür Merkezi

9.15-10.00 Kayıt

10.00-10.15 Açılış Konuşması

10.15-11.30 I. Oturum – Bütüncül Bir Feminist Sosyal Hizmet Mekanizmasının Mümkünlüğü

  • İstanbul Sözleşmesi, GREVIO Değerlendirme Raporu ve Türkiye’de Genel Durum-Feride Acar, GREVIO Geçmiş Dönem Başkanı
  • Uluslararası Sözleşmeler ve Cinsiyet Eşitliği Temelinde Sosyal Hizmet Mekanizmaları ve Sığınaklar: Avrupa’dan İyi Örnekler-Aslıhan Burcu Öztürk, Hacettepe Üniversitesi
  • Kadına Yönelik Şiddet ve Kadın Cinayetlerini Önlemek için Bütüncül bir Sosyal Destek Mekanizması: Feminist Yöntemlerle Sosyal Çalışma-Berna Ekal, Altınbaş Üniversitesi
  • Sosyal Politikaların Etkisizleştirilmesi, Yoksullaşma ve Nafaka Hakkı-İpek İlkkaracan, Kadının İnsan Hakları-Yeni Çözümler Derneği

Kolaylaştırıcı: Selime Büyükgöze, Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı

11.30-12.00 Çay-Kahve Arası

12.00-13.00I. Oturum Tartışma

13.00-14.15 Yemek arası

14.15-15.30 II. Oturum – Feminist Sosyal Politikalar Hakkımız: İhtiyaçlar, Sorunlar ve Mücadele Yöntemleri

  • Çoklu Ayrımcılığa Karşı Feminist Sosyal Politikalar
    • Engelli Kadınlara Yönelik Dayanışma ve Destek Mekanizmalarının Erişilebilirliği-Bahar Turan, Engelli Kadın Derneği- ENG-KAD
    • Göçmenler, Sığınmacı, Mülteci Konumundaki Kadınlara Yönelik Sosyal Politikalar: Sorunlar ve İhtiyaçlar-Nilüfer Yılmaz, Uluslararası Göçmen Kadınlar Dayanışma Derneği- UGKDD
  • Kayyumlar ve Sosyal Politikalara Saldırılar-Edanur Bazancir, Rosa Kadın Derneği

Kolaylaştırıcı: Fulya Dağlı, Kadınlarla Dayanışma Vakfı-KADAV

15.30-16.00 Çay-Kahve Arası

16.00-17.00 II. Oturum Tartışma

17.00-17.10 Toplu Fotoğraf Çekim

 

3 Kasım Pazar – Kadir Has Üniversitesi Cibali Kampüsü

10.00 – 11.30 Atölye Başlangıç

11.30 – 12.00 Çay-kahve arası

12.00 – 13.30 Atölyelere devam

13.30- 14.30 Öğle yemeği arası

14.30 – 15.30 Atölye bitiş

15.30 – 16.00 Çay-kahve arası

16.00 – 17.00 Atölye sonuç bildirilerinin yazılması

Atölyeler:

  1. Sığınaklar ve İhtisaslaşma Politikaları (Sığınak çalışanlarına açık atölye)
    • Mevcut sığınaklar nasıl işliyor?
    • Mevcut sığınaklardaki imkânlar ve eksikler neler?
    • Farklı sığınak modelleri nasıl olabilir?
    • Göçmen kadınların ve çoklu ayrımcılığa maruz kalan kadınların sığınaklara erişimlerindeki sorunlar neler?
    • İhtisaslaşma politikaları mevcut sığınaklardaki sorunlara dair ne öngörüyor?
    • İhtisaslaşmanın bizim için artıları ve eksileri neler?
    • Şiddete maruz kalan kadınların özgül ve farklı ihtiyaçları ışığında ihtisaslaşma politikaları,
    • Kadına yönelik şiddetle mücadelede sosyal politikaların ihtisaslaşma ihtiyacına etkisi nedir?
  2. Da(ya)nışma Merkezleri: Farklı Deneyimler ve İletişim
    (Başvuru alan kadın örgütleri, belediyelerin danışma merkezleri ve ŞÖNİM katılımcılarına açık atölye)
    • Kadın örgütleri, belediye da(ya)nışma merkezlerinin ŞÖNİM’lerin birlikte çalışma deneyimlerinin aktarımı.
      Bir önceki Kurultay’dan bugüne neler değişti?
    • ŞÖNİM’ler dayanışma merkezi işlevi görüyor mu? Bizim için bu durumun sonuçları nedir?
    • Yeni ŞÖNİM’lerin güncel çalışma pratikleri nasıl?
    • Da(ya)nışma merkezlerinde ve ŞÖNİM’lerde çalışan personelin uzmanlık alanları neler?
    • Da(ya)nışma merkezlerinde ve ŞÖNİM’lerde çoklu ayrımcılık yaşayan kadınların ve göçmen kadınların ihtiyaçları ne
Devamını Oku

22. Kadın Sığınakları ve Da(ya)nışma Merkezleri Kurultayı 2-4 Kasım 2019 tarihlerinde İstanbul’da

By Haberler No Comments

Sevgili Kadınlar,

İlki 25 Kasım Uluslararası Kadına Yönelik Şiddete Son Günü etkinliği kapsamında 1998 yılında gerçekleştirilen Kadın Sığınakları ve Da(ya)nışma Merkezleri Kurultayı’nın yirmi ikincisinde yeniden bir araya geliyoruz. Türkiye’nin her yerinde kadına yönelik ev içi şiddete karşı mücadele eden bizler, her yıl başka bir ilde bir araya geldiğimiz Kurultay’ı bu yıl 2-3-4 Kasım tarihlerinde İstanbul’da, Kadınlarla Dayanışma Vakfı (KADAV), Uluslararası Göçmen Kadınlar Dayanışma Derneği ve Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı ev sahipliğinde gerçekleştiriyoruz.

“Sığınaksız Bir Dünya” talebiyle 22 yıldır Türkiye’nin birçok şehrinden kadınlarla ördüğümüz Kadın Sığınakları ve Da(ya)nışma Merkezleri Kurultayı’nın programını Kurultay Sekretaryası olarak yakında paylaşacağız.

Bu yıl da bütçemiz dahilinde kadın örgütlenmelerinden bir ya da iki kişinin yol ve konaklama masraflarını Kurultay bütçesinden karşılamaya çalışacağız. Örgütlenmeleriniz adına Kurultay’a katılacak en fazla iki kişinin aşağıdaki formu 4 Ekim 2019 tarihine kadar doldurmasını rica ediyoruz.

Bunun yanı sıra, herhangi bir kadın örgütlenmesinde olmayan ama kurultaya gelmek isteyen feministlerin, kadına yönelik şiddet alanında çalışan kadınların da yol ve konaklama masraflarını bütçemiz kalırsa karşılamaya gayret ediyoruz. Kurultay’a gelmek istiyorsanız ama masraflarınızı karşılamayacak durumdaysanız lütfen formda ilgili kısımları doldurun. Taleplerinizi bütçe durumuna göre değerlendirip sizlere dönüş yapacağız.

Kurultay katılım formu:

https://docs.google.com/forms/d/e/1FAIpQLSfsPoAyG8ALbFci8e20N7kGVIurJasnkcDAkqiZxL0XT8qh0w/viewform

Kurultay katılımcı başvuruları yukarıda linkini verdiğimiz form aracılığıyla gerçekleştirilecektir. Bunun dışında Kurultay’a dair sorularınız için 0212 251 5850 numaralı telefon veya [email protected] adresinden Kadınlarla Dayanışma Vakfı’na, [email protected] adresinden Uluslararası Göçmen Kadınlar Dayanışma Derneği’ne ya da (0212) 292 5231 numaralı telefon veya [email protected] adresinden Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı’na ulaşabilirsiniz.

Sevgiler,

22. Kadın Sığınakları ve Da(ya)nışma Merkezleri Kurultayı Sekretaryası
Kadınlarla Dayanışma Vakfı (KADAV)
Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı
Uluslararası Göçmen Kadınlar Dayanışma Derneği

Devamını Oku

22. Kadın Sığınakları ve Da(ya)nışma Merkezleri Ara Kurultayı Mersin’de Düzenlendi

By Haberler No Comments

Türkiye’nin farklı şehirlerinde kadına yönelik şiddete karşı mücadele eden Kurultay Bileşeni kadın örgütlerinden kadınların her yıl başka bir ilde bir araya geldikleri Ara Kurultay, 27-29 Nisan tarihlerinde Mersin’de Bağımsız Kadın Derneği ev sahipliğinde gerçekleştirildi.

Üç gün süren Ara Kurultay’ın ilk gününde katılımcılar, bir önceki Ara Kurultay’dan bu yana gündemlerini; özellikle de yerel yönetimlerle ilişkilerini ve bu ilişkilerin kadına yönelik şiddetle mücadelelerini nasıl etkilediğini paylaştılar.

Ara Kurultay’ın ikinci gününde “Yereldeki İlişkilerimizi Nasıl Güçlendirebiliriz” konulu bir atölye çalışması yaptık. Bu çalışmada hem Ara Kurultay’ın yapısının kurultay bileşenlerinin yereldeki ilişkilerini güçlendirecek şekilde nasıl yeniden biçimlendirilebileceğini hem de yerelde kadına yönelik şiddetle mücadelede sorumluluğu olan kurumlarla ilişkilerimizdeki zorluklar ve mücadele yöntemlerimizi paylaştık. Zorluk yaşadığımız konuları öncelikli olarak belirleyerek önümüzdeki dönemde ortaklaşa yapabileceğimiz çalışmaları tartıştık. Ayrıca günün sonunda yaptığımız “Feminist İlkelerimiz” oturumu ile bizi karşı karşıya getiren ve birleştiren kavramları ve nasıl feminist bir dil kurabileceğimizi konuştuk.

Ara Kurultay’ın son gününde ise bir önceki Kurultay’da yapılması planlanan çalışmalar, takip edilmesi önerilen konular ve bunların hayata geçirilmesi değerlendirildi, gelecek dönem için yeni planlamalar yapıldı. Üçüncü gün ayrıca 22. Kadın Sığınakları ve Da(ya)nışma Merkezleri Kurultayı’nın teması/ana başlığı, Kurultay’ın hangi örgütün ev sahipliğinde gerçekleştirileceği, atölye ve panel/sunum içerikleri konuşuldu ve karara bağlandı.

22. Kadın Sığınakları ve Da(ya)nışma Merkezleri Kurultayı ekim ayında Kadınlarla Dayanışma Vakfı-KADAV, Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı ve Uluslararası Göçmen Kadınlar Dayanışma Derneği ev sahipliğinde İstanbul’da yapılacak.

Devamını Oku

Bodrum Kadın Dayanışma Derneği kadınları dayanışmaya çağırıyor

By Haberler No Comments

25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü’nde HAKLARIMIZA SAHİP ÇIKIYORUZ!

Erkek şiddetine karşı Bodrum Kadın Dayanışma Derneği olarak Bodrum Yarımadası’nda bulunan tüm Kadınları Kadın Ağacının önünde dayanışmaya çağırıyoruz!

25 Kasım Pazar günü, saat 17.00’da Bodrum Belediyesi karşısındaki Kadın Ağacının önünde buluşalım!

Devamını Oku

21. Kadın Sığınakları ve Da(ya)nışma Merkezleri Kurultayı 28 ilden, 50 kadın ve LGBTİ+ örgütünden, 39 kamu kuruluşundan 205 kadının katılımıyla Bodrum’da gerçekleşti

By Haberler No Comments

Bu yıl yirmi birincisi düzenlenen Kadın Sığınakları ve Da(ya)nışma Merkezleri Kurultayı, 3-5 Kasım tarihlerinde Bodrum Kadın Dayanışma Derneği ev sahipliğinde Bodrum’da gerçekleşti. Kadına Yönelik Erkek Şiddeti ile Mücadele Yeni Devlet Politikalarının Neresinde? başlığıyla düzenlenen Kurultay’a, 28 ilden kadın örgütleri, LGBTİ+ örgütleri, kamu kurumu ve belediyelerden 205 kadın katıldı.

Bodrum Kadın Dayanışma Derneği’nden Figan Erozan’ın yaptığı açılış konuşmasıyla başlayan ve üç gün süren Kurultay tebliğlerin sunulması, atölye çalışmalarının gerçekleşmesi ve atölye sonuç bildirgelerinin sunulmasıyla devam etti.

Kurultay’ın birinci günü, “Kadına Yönelik Erkek Şiddetiyle Mücadelede Değişen Devlet Politikaları” oturumunda Feride Eralp, sosyal politikanın sadakalardan oluşan bir sosyal yardım sistemi ile ikame edildiğine ve bu sistemin de aile kurumu üzerinden sürdürüldüğüne ve yaygınlaştırdığına vurgu yaptı. Ayrıca son yıllarda giderek artan bütçesi ile Diyanet Başkanlığı’nın sosyal politika alanında belirleyici rolünden bahsetti. Hülya Gülbahar ise nafaka tartışmaları ile ekonomik şiddet arasındaki ilişkiye dikkat çekti. Ekonomik şiddetin önce İstanbul Sözleşmesi ardından 6284 sayılı Kanun ile tanındığını belirtti. Medeni Kanun değişikliklerinde en büyük tartışmanın ailenin reisi konusunda değil edinilmiş malların paylaşımı meselesinde yaşandığını hatırlatarak nafaka tartışmasının ardından da aynı sebeplerin bulunduğunu söyledi.

“Kadına Yönelik Erkek Şiddeti ile Mücadelede Alanlarının Daraltılması ve Mücadele Yöntemleri” oturumunda iki belediye ve iki kadın örgütünün bu alanda yaptıkları çalışmalar sunuldu. Rojin Kadın Yaşam Merkezi’nden Rojbin Sevil Çetin kadın örgütlenmelerinin kapatılmasının ardından çalışma alanları kısıtlanmış olsa da ağlarını tazeleyerek platformlar oluşturmaya başladıklarını aktardı. Diyarbakır Bağlar Belediyesi sığınağında çalışan Ruken Taşdemir, belediye altında faaliyet gösteren kreş gibi kadın ve çocuklara hizmet veren birçok kurumu kapatıldığını belirtti. Bunun ötesinde açık kalan kurumlarda çalışan kişilerin işten çıkarıldıklarını, bu nedenle yaptıkları çalışmanın zorlaştığını aktardı. Çankaya Belediyesi Kadın Danışma Merkezi’nden Aysun Töngür, hem danışma merkezinin hem de sığınağın feminist bir perspektifle yürütüldüğünü aktararak konuşmasına başladı ve kadın ve çocuklara verdikleri kukuki, psikolojik, eğitsel, istihdama yönelik vb. destekleri anlattı. Ayrıca belediye bünyesinde kadın müdürlüğünün kurulmasının ardından kadın çalışmalarının daha nitelikli bir şekilde sürdürdüklerini vurguladı. Bodrum Kadın Dayanışma Derneği’nden Evrim İnan ise Bodrum’da kadına yönelik erkek şiddeti karşısında kadınlar olarak verdikleri mücadeleyi anlattı.

Günün son oturumunda cinsel şiddet konuşuldu. Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı’ndan Deniz Bayram cinsel suçlara ilişkin yasal düzenlemelerin 2004 TCK reformu ve 2014’te cinsel suçlara ilişkin cezaların artırılması üzerinden günümüz analizini çıkardı. Hümanist Büro’dan Seda Akço ise “İhmal ile Mücadele Etmeden İstismarı Önleyemeyiz” başlıklı konuşmasında çocuklara yönelik cinsel suçları önlemek için kamuoyunda cezaların konuşulduğu, halbuki daha önemli olanın cinsel istismarı önlemeye yönelik tartışmak olduğunu vurguladı. Çocuğun istismara uğradığını hem toplum hem de ebeveynler olarak erkenden fark edebilmek

Devamını Oku

21. Kadın Sığınakları ve Da(ya)nışma Merkezleri Kurultayı Sonuç Bildirgesi

By Sonuç Bildirgeleri No Comments

Kadına yönelik erkek şiddetiyle mücadele eden kadın ve LGBTİ örgütleri, feministler, belediye ve Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na bağlı kurumlarda kadına yönelik şiddetle mücadele alanında çalışan kadınlar olarak bu yıl 21. kez Kadın Sığınakları ve Da(ya)nışma Merkezi Kurultayı’nda buluştuk. Kurultay “Kadına Yönelik Erkek Şiddeti ile Mücadele Yeni Devlet Politikalarının Neresinde?” başlığı ile 3-4-5 Kasım tarihlerinde Bodrum Kadın Dayanışma Derneği’nin ev sahipliğinde gerçekleştirildi. Kurultaya aralarında kadın örgütleri, LGBTİ+ örgütleri, kamu kurumu ve belediyelerden katılımcıların da olduğu 28 ilden toplam 205 kadın katıldı.

Devletin kadına yönelik erkek şiddeti ile mücadele konusunda yapmaya çalıştığı ve yaptığı yasal-yapısal değişiklikler ve uygulamaların ortaya çıkardığı problemleri ve olumsuz etkileri kadına yönelik erkek şiddeti ile mücadele eden kadın örgütleri olarak yakından izliyoruz. Özellikle 2016 yılında boşanma komisyonu raporunun yayınlanmasıyla çok belirgin bir şekilde açığa çıkan “yeni” devlet politikalarının kadınların boşanma hakkından, cinsel istismara, kadına yönelik şiddetle mücadele araçlarından, nafakaya birçok konuda kadınlardan yana olmayan yasa ve uygulamaları hayata geçirmeye çalıştığını görüyoruz.

Sığınaklara başvuran kadınlar acil barınma ve şiddetten korunma ihtiyacının devamında en çok ekonomik anlamda güçlenmekte zorlanıyorlar. Sosyal yardımların yetersiz ve bu desteklere erişiminin zor olması, özellikle kira yardımlarının tutarsız bir biçimde veril(m)iyor olması ve çocuklu kadınların çalışma hayatına katılmasını destekleyecek çalışma saatleri ile uyumlu, ücretsiz ve erişilebilir kreşlerin olmaması, bu güçlenmenin önündeki en büyük engellerden. Yönetmelikte oğlan çocukları için yaş sınırı hakkında hala bir düzenleme yapılmadığından, 12 yaş ve üzeri oğlan çocuğu olan çoğu kadın, çocuğunu şiddet gördüğü evde ya da sosyal hizmet kurumuna bırakmayı istemediği için neredeyse yaşadığı şiddete katlanmaya zorlanıyor. Kadınların boşanmaları veya nafaka almalarını engellemek için gösterilen çaba, kadınların şiddetten uzak bir hayat kurarken güçlenebilmeleri için gösterilmiyor.

Diyanet İşleri Başkanlığı, şiddet sebebi ile ayrılıklarda şiddet gören kadınların güçlenmesini değil, ailenin bütünlüğünü taraf alan bir bakış açısı ile Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na “ek” çalışmalar yürütüyor. Kadınların şiddetsiz bir hayat kurabilmeleri için hayati önem taşıyan sığınak ve dayanışma merkezlerinde personel azlığı, çalışma ortamlarının fiziki koşullarının yetersizliği, yapısal standartsızlıklar ve bu kurumların sayısının azlığı gibi birçok sorun varken, her fırsatta, bu kurumlar için kullanılmasını talep ettiğimiz bütçe, sosyal yardım adı altında, kadınları yaşlı, hasta ve çocuk bakımı gibi işleri yapmaya, evde, aile içinde olmaya mecbur kılmak için kullanılıyor.

2016’da ilan edilen OHAL kapsamında yayınlanan KHK’larla kurultay bileşeni olan 7 kadın örgütü kapatılarak faaliyetlerine son verildi. Şiddete maruz kalan kadınlarla yapılan görüşmelerin notlarına varana kadar özel belgelerine el konuldu, birçok belediyeye kayyum atandı. Şiddete maruz kalan kadın ve çocukların başvurduğu kadın danışma merkezleri ve

Devamını Oku