Skip to main content

Sığınaksız Bir Dünya

21. Kadın Sığınakları ve Da(ya)nışma Merkezleri Kurultayı 3-5 Kasım 2018 tarihlerinde Bodrum’da

By Haberler No Comments

İlki 25 Kasım Uluslararası Kadına Yönelik Şiddete Son Günü etkinliği kapsamında 1998 yılında gerçekleştirilen Kadın Sığınakları ve Da(ya)nışma Merkezleri Kurultayı’nın yirmi birincisinde yeniden bir araya geliyoruz.  Türkiye’nin her yerinde kadına yönelik ev içi şiddete karşı mücadele eden bizler, her yıl başka bir ilde bir araya geldiğimiz Kurultay’ı bu yıl 3-4-5 Kasım tarihlerinde Bodrum’da, Bodrum Kadın Dayanışma Derneği ev sahipliğinde gerçekleştiriyoruz.

“Sığınaksız Bir Dünya” talebiyle 21 yıldır Türkiye’nin birçok şehrinden kadınlarla ördüğümüz Kadın Sığınakları ve Da(ya)nışma Merkezleri Kurultayı’nı bu yıl “Kadına Yönelik Erkek Şiddetiyle Mücadele Yeni Devlet Politikalarının Neresinde?” başlığıyla gerçekleştireceğiz. Kurultay’ın programını Kurultay Sekretaryası olarak yakında paylaşacağız.

Bu yıl da kadın örgütlenmelerinden iki kişinin yol ve konaklama masraflarını Kurultay bütçesinden karşılayabiliyoruz. Örgütlenmeleriniz adına Kurultay’a katılacak iki kişinin aşağıdaki formu 15 Ekim 2018 tarihine kadar doldurmasını rica ediyoruz.

Bunun yanı sıra, herhangi bir kadın örgütlenmesinde olmayan ama kurultaya gelmek isteyen feministlerin, kadına yönelik şiddet alanında çalışan kadınların da yol ve konaklama masraflarını bütçemiz kalırsa karşılamaya gayret ediyoruz.  Kurultay’a gelmek istiyorsanız ama masraflarınızı karşılamayacak durumdaysanız lütfen formda ilgili kısmı doldurun. Taleplerinizi bütçe durumuna göre değerlendirip sizlere dönüş yapacağız. Kurultaya 3 tam gün katılabilecek olanlara bu anlamda öncelik verilecektir. Kurultay katılımcı başvuruları aşağıda linkini verdiğimiz form aracılığıyla gerçekleştirilecektir:

Kurultay katılım formu:
https://docs.google.com/forms/d/e/1FAIpQLScVBl5aHdnP14GywRrbGjAs_S_ghOFOJlcNAgJt5DbhH_KlOg/viewform

Bunun dışında Kurultay’a dair sorularınız için (0252) 316 31 63 numaralı telefon ya da [email protected] adresinden Bodrum Kadın Dayanışma Derneği’ne, (0212) 292 52 31 numaralı telefon ya da [email protected] adresinden Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı’na ulaşabilirsiniz.

Sevgiler,

21. Kadın Sığınakları ve Da(ya)nışma Merkezleri Kurultayı Sekretaryası
Bodrum Kadın Dayanışma Derneği
Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı

Devamını Oku

Kadına Yönelik Şiddetle Mücadelede Yaşamsal Mekanizma: 6284 Sayılı Kanun Çalıştayı Gerçekleştirildi

By Haberler No Comments

Mor Çatı düzenlediği Çalıştay ile 6284 sayılı Kanun’un pek çok kadının şiddet karşısında hayatta kalmasını sağlayan önemine dikkat çekti. Kadın hareketlerinin deneyimlerine dayalı olarak uluslararası sözleşmelerde ve iç hukukta yer alan yasal düzenlemenin korunması ve aksaklıkların giderilmesi, Mor Çatı’nın da aralarında bulunduğu kadın kuruluşlarının önümüzdeki dönemde başlıca mücadele hedefi.

Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı tarafından, ülkemizde kadına yönelik şiddetle mücadelenin temel mekanizmalarından biri olan 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun konusunda Çalıştay düzenlendi. 29 Eylül Cumartesi günü Kadir Has Üniversitesi’nde yapılan Çalıştay’a Adana, Ankara, Antalya, Bursa, Diyarbakır, İstanbul, İzmir, Manisa, Muğla, Trabzon, Şırnak ve Van’dan 50 kadın avukat ve kadın örgütü temsilcisi katıldı.

Çalıştay Mor Çatı kurucularından ve gönüllü avukatlarından Canan Arın’ın açılış konuşmasıyla başladı. Arın konuşmasında “Kadınlar olarak iğne oyası yapar gibi ilmek ilmek ördüğümüz, iğne ile kuyu kazar gibi büyük bir sabırla elde ettiğimiz hakların yavaş yavaş elimizden alınmakta olduğunu” söyledi. “Mevcut haklarımızı “geliştirmek” amacıyla çaba gösterirken, mevcut haklarımızı “korumak için” elimizden geleni yapmak durumuna geldiğimizi, Medeni Kanun’da düzenlenen yoksulluk nafakasını süre ile sınırlamaktan başlayarak 6284 sayılı Yasa’yı ortadan kaldırmaya yönelik çalışmalar yapıldığını, her zamankinden daha kuvvetli, daha dirençli mücadele etmek zorunda olduğumuzu; gerek 6284 sayılı Kanun ile sahip olduğumuz hakların gerekse diğer haklarımızın ortadan kaldırılmaması için çok çaba harcamamız gerektiğini ve güçlü bir mücadele ruhuna duyduğumuz ihtiyacı” vurguladı.

Eşitlik İzleme Kadın Grubu-EŞİTİZ ve Mor Çatı gönüllüsü avukat Hülya Gülbahar kadın örgütlenmelerinin 6284 sayılı Kanun’un çıkış sürecine büyük emek verdiklerini, bakanlıkla işbirliği yaptıklarını belirtti. Konuşmasında şu görüşleri dile getirdi:

“Kadınların en temel insan haklarını kullanmalarının önündeki en önemli toplumsal mekanizma ve kadın erkek eşitliğinin hayatın her alanında sağlanmasının önündeki en önemli engel, şiddettir. Kadına yönelik şiddetin önlenmesi bir devlet politikası olmalıdır, Birleşmiş Milletler Bildirgeleri bunu zorunlu kılıyor, İstanbul Sözleşmesi bunu zorunlu kılıyor. Bir devletin kadına yönelik şiddeti önlemek gibi bir niyeti varsa 6284 ya da ismi ne olursa olsun, böyle bir kanun çıkarma ve uygulama görevi vardır. Böyle bir kanun olmaksızın devlet kadına karşı şiddetle mücadele etme görevinde sıfır anlamına gelir.”

Gülbahar, “şiddet” tanımının kadınların tehdit altında, risk altında olmalarını da içerdiğine dikkat çekti ve Kanun’un sadece koruma talep eden kadınlar için değil, tüm kadınlar için önemli olduğunun altını çizdi:

“6284 sayılı Kanun kadınların yalnız olmadıklarını bilebilmeleri için de çok önemli. Biliyorsunuz haklar o açıdan çok işlevsel. Bir hakkın orada hak olarak yazılı olması, ille de kullanılmasını gerektirmez. Kullanmasanız bile varlığı güçlendirir, o bilgi güçlendirir, bilgi cesaret verir, değiştirme, karşı koyma cesareti verir.

Devamını Oku

YASALARIMIZ VAR!

By Haberler No Comments

Mor Salkım Kadın Dayanışma Derneği ev sahipliğinde ulusal mevzuatın yerelde uygulanmasında karşılaşılan zorlukların tespit edilmesi ve Aile Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü kanalı ile Bakanlık’a raporlanmasını içeren kamu kurumları, yerel yönetimler, medya, özel sektör ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ile 9 Mart 2018 Cuma günü Nilüfer Dernekler Yerleşkesi’nde 9:30-17.00 saatleri arasında Yasalarımız Var! Çalıştay ve Panel ile “Yaşam ve Kadın” sergisi gerçekleşecek.

Kadınlar kendilerini güvensiz hissediyor.

Kadınlar aile içinde, sokaklarda, toplu taşıma araçlarında ya da işyerlerinde tanıdıkları veya tanımadıkları erkekler tarafından hemen her gün şiddete maruz kalıyor. Kayıtlı rakamlara göre her gün en az 4 kadın şiddete uğradı. Bianet’in yerel ve ulusal gazetelerden, haber sitelerinden ve ajanslardan derlediği haberlere göre, erkekler 2017’de en az 290 kadın, 22 çocuk ve olay sırasında kadınların yanında olan/cinayeti engellemeye çalışan 34 erkeği öldürdü; 101 kadına tecavüz etti; 247 kadını taciz etti; 376 kız çocuğuna cinsel istismarda bulundu; 417 kadını yaraladı.

Kadına yönelik saldırıların artmasına karşın gerekli yasal ve koruyucu önlemlerin alınmaması nedeniyle kadınlar kendilerine güvensiz hissediyor. Her 10 kadından 4’ü kendisini güvende hissetmiyor.

Mor Salkım verilerinde 5 yılda; 7/24 şiddet hattına ve dayanışma merkezine başvuran 4 bin 749 kadın ve 2 bin 374 çocuğa destek verildi.

Mor Salkım Kadın Dayanışma Derneğinin hizmet verdiği 7/24 kadına şiddete ilişkin hattı günden güne önem kazanmaktadır. Mor Salkım’a kimler ulaştı? Kuruluşundan itibaren 2012-2017 Aralık ayı itibariyle yaşamlarına doğrudan etki edilen danışma merkezi ya da şiddet hattına ulaşılarak desteklenen 4 bin 749 kadın ve 2 bin 374 çocuktur. Kadına yönelik şiddete dair bilgi almak için danışma hattını arayan 16 erkektir. Kadınların 7’si trans, 5’i engelli, 75’i göçmen ve mültecidir (İran, Suriye, Romanya, Moldovya, Çin, Afganistan, Kazakistan, Türkmenistan). Şiddet uygulayanların neredeyse tamamı kadınların yakının da güvendiği erkeklerdi. Görüşme yapılan kadınların sadece % 9’u tanımadığı veya az tanıdığı erkeklerin şiddetine maruz kaldıklarını ifade ettiler.

Yasalarımız var uygulanmıyor

Türkiye’de kadına yönelik şiddet alanında yürürlükte olan yasaların uygulamasının, kadına yönelik şiddetle mücadelede yetki ve sorumluluğu olan kamu kurumlarının çalışmalarının ve politikalarının değerlendirmesini planlıyoruz. Değerlendirmede referans alınan hukuki düzenlemeler; Avrupa Konseyi Aile İçi Şiddetle ve Kadınlara Yönelik Her Türlü Şiddet ile Mücadele Sözleşmesi (İstanbul Sözleşmesi), Kadına Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Yok Edilmesi Sözleşmesi (Convention on the Elimination of All Forms of Discrimination Against Women- CEDAW), 6284 Sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Yönelik Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun (6284 Sayılı Kanun), 5231 Sayılı Türk Ceza Kanunu (TCK), 4721 Sayılı Medeni Kanun ve 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunudur. Mor Salkım’a başvuran kadınların deneyimi ve yapılan izlemelerde; Türkiye’de karşılaşılan

Devamını Oku

AKDAM Basın Bülteni

By Haberler No Comments

AKDAM Yönetim Kurulu Başkanı Av.Muhal Leventeli İkikardeş, kadına yönelik şiddetle mücadele konusunda alanda pek çok çalışma olmasına rağmen, 2017 yılının Adana yerelinde kadına şiddet vakalarının arttığı bir yıl olduğunu ve vahim bir tablo yaşadığımızı dile getirdi.

ADANA- Adana Kadın Danışma ve Dayanışma Merkezi (AKDAM) Başkanı Av.Muhal İkikardeş, 2017 yılında Adana yerelinde yapılan pek çok proje, farkındalık çalışması ve yeni uygulamaların olmasına rağmen, kadına yönelik şiddeti önleyemediği gibi erkek egemenliğini güçlendirdiğini belirterek, devletin ve yerel yönetimlerin kadına şiddete yönelik politikalarını gözden geçirmesi gerektiğini vurguladı. İkikardeş, erkeklerin şiddetine ancak kadınları güçlendirecek çalışma ve mekanizmaların son verilebileceğini kaydetti.

Ne yazık ki, ilimizde son dönem çalışmalar elbetteki geçmişe göre artmış ve daha dikkatli yapılır hale gelmiştir, ancak tüm bunlara rağmen hizmetler,şiddet mağduru kadınlara çocuklarıyla birlikte hizmet verecek yeterlilik ve kapasitede değil diyen Muhal Leventeli İkikardeş, Adana ilimizde, Şiddet Önleme ve İzleme Merkezi’nin (ŞÖNİM) ne yazıkki hala, sınırlı sayıda personel ile , sayıları onbinleri aşan 6284 sayılı kanundan kaynaklanan tedbir kararlarınıtakip ettiğini ve bu takiplerde zorlanmalar yaşandığını ifade etti.

Akdam olarak bu yıl bize gelen vakalarda şiddetle mücadelede eksik kaldığımız önemli noktaları kamuoyu ile paylaşmak isteriz:

  1. Kadına yönelik şiddet ile mücadeledeki kurumsal uygulamalar ne yazıkki hala kadın-erkek eşitliğini sağlayan bütüncül bir bakış açısı ile ele alınmamaktadır. Tersine, kadın hareketinin bugüne kadar elde ettiği çok ciddi kazanımları geriye taşıyan ve ihlal eden uygulamalarla karşı karşıya olduğumuzu üzülerek belirtmek isteriz.
  2. İlilmizde, Aile ve Sosyal Politikalar il müdürlüğümüz, ŞÖNİM ve yerel yönetimler ile pek çok çalışmada bir araya gelerek karşılıklı fikir alışverişinde bulunmaktayız. Ancak, birçok kez dile getirdiğimiz personel yetersizliği, bütçe yetersizliği hiçbir şekilde giderilememiş durumdadır. Bu durum, şiddetle mücadelede ve müdahalede başta Şönim’i ve yerel yönetimler içerisindeki birimleri, zayıflatan önemli bir konudur.
  3. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı (ASPB) il müdürlüğü, ŞÖNİM’lerde kadın örgütleri ile birlikte çalışmalar yapılırken biz STK’ların da alanda yeterli kapasite ve donanımda olan,mevzuata hakim,danışmanlık eğitimleri alan gönüllülerle hareket etmesi ve bu çalışmalara etkin bir şekilde katılması gerekmektedir.
  4. Yereldeki kadına şiddetle mücadele eden tüm kamu kurumlarının ,İmzalamış olduğumuz CEDAW ve İstanbul Sözleşmesi ile ilgili sorumluluklarının yerine getirmesini,yereldeki kamu kurumlarının bu sözleşme maddeleri kullanmalarını talep ediyoruz.
  5. Çok kez dile getirdiğimiz gibi Sığınaklar (mevcut kanundaki ifadesi ile konukevleri) kadınların hayatla bağlarının kesildiği alanlar değildir; hayatın devam ettiği, bu olağanüstü durum geçinceye kadar kadınların güçlendiği yerlerdir. Ancak, Adana’da mevcut 3 sığınmaevi(konukevi) yüksek güvenlikli vakalara hizmet vermektedir. Elbetteki, pek çok ilde olmayan bu sayı bizim için önemlidir. Ancak, her türlü şiddete uğrayan her kadın sığınağa alınmalı; göçmen, trans, engelli
Devamını Oku

Feminist Mücadeleden Vazgeçmiyoruz, Kadın Dayanışmasıyla Güçleniyoruz

By Haberler No Comments

Kadınlar bundan 31 yıl önce “Dayağa Karşı Dayanışma Kampanyası” başlatarak erkek egemenliğine ve şiddetine karşı “artık yeter” diyerek feminist mücadeleyi sokaklara taşıdılar. Kampanya, kadınların güçlenebilmesinin dayanışma ile mümkün olduğunu göstermesi açısından çok önemliydi. Kadın sığınağı açma düşüncesi işte bu kampanya sürecinde oluştu ve dayanışmayı kurmanın yollarından biri olarak Mor Çatı kuruldu.

Yolu Mor Çatı’dan geçmiş kadınlar olarak geriye dönüp baktığımızda güçlendiğimizi görüyorsak, direnişi, umudu feminizmde aramış olmamız sayesinde olduğunu biliyoruz. Erkek egemen dünya biz kadınları birbirine düşürmekten, ayrıştırmaktan ve bize güçsüz olduğumuzu düşündürmekten güç alırken, zor zamanlarda feminizm bizlere başka bir yol olduğunu göstererek kılavuzumuz oldu. Bizler de Mor Çatı’da kadınların birbirini yargılamadan dinlediği, birbiri yerine karar almaya çalışmadığı bir dayanışma kurduk. Hepimizin, her kadının birbirinden farklı olduğunu akılda tutarak birbirimiz üzerinde iktidar kurmamaya çalıştık. Ne kurtarıcı olduk ne kurtulan. Ne yardım ettik ne yardım aldık. Kadın dayanışması ile güçlenmeyi, birbirimizden öğrenmeyi, engellerin üstesinden gelmeyi yeğledik.

Feminist ilkelerle dayanışma gösterdiğimiz kadın ve çocukların maruz kaldıkları şiddete direndiklerini ve hayatta kaldıklarını görüyoruz. Bu gücü görmek ve ortaya çıkarmak, erkek şiddetinin kaynağında yatan toplumsal cinsiyet eşitsizliğini gözler önüne sermek en büyük gayretimiz. Kadınlar güçsüz veya zayıf olduğu için değil ayrımcılığa maruz bırakıldıkları için erkek şiddetine uğruyorlar. Cinsiyetimiz, hayat tarzlarımız, aidiyetlerimiz, cinselliğimizden ötürü ayrımcılığa maruz kalmayı kabul etmiyor ve mücadelemizi sürdürüyoruz.

Geçtiğimiz yıldan bu yana feminist hareketin elde ettiği kazanımlara göz dikilmeye devam edildi. Kadın örgütlerini kapatarak kadınların mücadelesini engellemeye, kadınları korkuyla sindirmeye çalıştılar. Buna rağmen bizler kadın dayanışmasını kurmanın yollarını aramaya, bulmaya devam ediyoruz. Mor Çatı olarak kazanımlarımıza sahip çıkmak ve kadın dayanışmasını yükseltmek için 8 Mart’ta sokaklarda buluşuyoruz. Başka bir dünya hayalini gerçekleştirmenin feminizmle mümkün olduğunu biliyoruz!

Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı

Devamını Oku

20. Kadın Sığınakları ve Da(ya)nışma Merkezleri Kurultayı Sonuç Bildirgesi

By Sonuç Bildirgeleri No Comments

Kadına yönelik şiddetle mücadele alanında çalışan, söz üreten ve bu alanda üretilen politikaya katılan kadınlar olarak bu yıl yirmincisi düzenlenen Kadın Sığınakları ve Da(ya)nışma Merkezi Kurultayı’nda bir araya geldik. Antalya Kadın Danışma Merkezi ve Dayanışma Derneği ev sahipliğinde 11-13 Kasım 2017 tarihlerinde “20. Yılında Kurultay: Kazanımlarımıza Sahip Çıkmak ve Erkek Şiddeti ile Mücadelemizi Sürdürmek” ana başlığıyla gerçekleştirilen Kurultay’a 27 ilden, 50 kadın ve LGBTİ örgütü, 42 kamu kurumu ve belediyeden toplam 280 kadın katıldı.

Ana başlık etrafındaki sunumlar,  tartışmalar ve atölyelerde öne çıkan konular, Kurultay’ın yirmi yıllık tarihi boyunca erkek şiddetiyle mücadelede elde edilen kazanımlar, yasal düzenlemeler ve uygulamalarla ilgili mücadele deneyimleri, Türkiye’de feminizmin, feminist hareketin geçirdiği dönüşümler ve bugün yaşadığımız süreçlerin kadın hareketinin kazanımlarını geriye düşürme ve mücadele alanlarını daraltma tehlikesiydi. Türkiye’de bir yılı aşkın süredir yaşanmakta olan Olağanüstü Hal döneminde bağımsız kadın derneklerinin kapatılması ve kadına yönelik şiddet alanında oluşturulan birikimlerin yok edilmesi veya ulaşılamaz hale getirilmesi, kayyum atamalarının sonucu olarak belediyelerde kadın da(ya)nışma merkezlerinin kapatılması, bu alanda çalışma yürüten kadınların işten çıkarılması gibi kadına yönelik şiddetle mücadelenin önünü kesen uygulamalar ve baskıcı politikalar altında, yaşanan tüm zorluklara rağmen mücadelemizi sürdürmeye ve birbirimizle dayanışmaya çalışıyoruz. OHAL ve kayyum atamalarıyla değişen yönetimlerin kapattığı kadın dayanışma merkezleri ve sığınakların yeniden açılmasını, işten çıkarılan, bu alanda deneyimli personelin işe geri alınmasını, kadın da(ya)nışma merkezleri ve sığınakların sayılarının artırılmasını, var olan da(ya)nışma merkezlerinin ve sığınakların korunmasını ve güçlendirilmesini, erkek şiddetiyle mücadelenin ve kadınların güvenliğinin sağlanmasının olmazsa olmazı olan kadınlara ait bilgilerin gizliliğinin korunmasını talep ediyoruz.

Kurultay’ın diğer sunum ve atölyelerinde, dünyada otoriter sistemlerde feminist mücadelenin nasıl sürdürüldüğü, dünyada ve Türkiye’de gerçekleştirilen 8 Mart Uluslararası Kadın Grevi süreci, Latin Amerika, Batı Avrupa, Tunus gibi dünyanın çeşitli ülkelerindeki feminist mücadele ve eylemler, Avusturya’da kadına yönelik şiddetle mücadeleye ilişkin olumlu uygulamalar paylaşıldı. Bu deneyimlere bütünlüklü baktığımızda bir yandan dünyada kadınların hayatlarına, bedenlerine ve emeklerine saldıran politikaların yaygınlaştığını, bir yandan da kadınların mücadelesinin ve dayanışmasının yükseldiğini gördük.

Erkek şiddetine maruz kalan kadınlarla dayanışan kadın örgütleri olarak kadına yönelik şiddetle mücadele sürecindeki uygulamalarda karşımıza çıkan sorunlarla ilgili pek çok deneyim biriktiriyoruz. Kadınların şiddete maruz kaldıklarında destek alacakları da(ya)nışma merkezlerinin sayısının halen çok yetersiz olduğunu, özellikle devlet sığınaklarında kadınların kötü muamelelere ve yanlış uygulamalara maruz kaldığını, verilen sosyal, psikolojik ve ekonomik desteklerin kadınları güçlendirmekte yetersiz kaldığını, ŞÖNİM’ler başta olmak üzere kamu kurumlarında kadına yönelik şiddet alanında çalışan personel sayısının ve mesleki niteliklerinin gerekenin çok altında olduğunu görüyoruz. OHAL’in, kamu kurumlarının uygulamalarında ciddi aksaklıklara yol açtığını ve sorumlu kurumların

Devamını Oku

20. Kadın Sığınakları ve Da(ya)nışma Merkezleri Kurultayı 11-13 Kasım 2017 tarihlerinde Antalya’da

By Haberler No Comments

İlki 25 Kasım Uluslararası Kadına Yönelik Şiddete Son Günü etkinliği kapsamında 1998 yılında gerçekleştirilen Kadın Sığınakları ve Da(ya)nışma Merkezleri Kurultayı’nın yirmincisinde yeniden bir araya geliyoruz.  Türkiye’nin her yerinde kadına yönelik ev içi şiddete karşı mücadele eden bizler, her yıl başka bir ilde bir araya geldiğimiz Kurultay’ı bu yıl 11-12-13 Kasım tarihlerinde Antalya’da, Antalya Kadın Danışma Merkezi ve Dayanışma Derneği ev sahipliğinde gerçekleştiriyoruz.

“Sığınaksız Bir Dünya” talebiyle yirmi yıldır Türkiye’nin birçok şehrinden kadınlarla ördüğümüz Kadın Sığınakları ve Da(ya)nışma Merkezleri Kurultayı’nı bu yıl 20. Yılında Kurultay: Kazanımlarımıza Sahip Çıkmak ve Erkek Şiddeti ile Mücadelemizi Sürdürmek başlığıyla gerçekleştireceğiz. Kurultay’ın programını Kurultay Sekretaryası olarak yakında paylaşacağız.

Bu yıl da kadın örgütlenmelerinden iki kişinin yol ve konaklama masraflarını Kurultay bütçesinden karşılayabiliyoruz. Örgütlenmeleriniz adına Kurultay’a katılacak iki kişinin aşağıda linki bulunan formu doldurmasını rica ediyoruz.

Bunun yanı sıra, herhangi bir kadın örgütlenmesinde olmayan ama kurultaya gelmek isteyen feministlerin, kadına yönelik şiddet alanında çalışan kadınların da yol ve konaklama masraflarını bütçemiz kalırsa karşılamaya gayret ediyoruz.  Kurultay’a gelmek istiyorsanız ama masraflarınızı karşılamayacak durumdaysanız lütfen formda ilgili kısmı doldurun. Taleplerinizi bütçe durumuna göre değerlendirip sizlere dönüş yapacağız.

Katılımcı Formu:

https://docs.google.com/forms/d/1tvC9_YduVWy8_a9G07vK8rL8OMwQBDr9MghJKNVjeE4/viewform?c=0&w=1&edit_requested=true

Kurultay katılımcı başvuruları yukarıda linkini verdiğimiz form aracılığıyla gerçekleştirilecektir. Bunun dışında Kurultay’a dair sorularınız için 0242 248 07 66 numaralı telefon ya da [email protected] adresinden Antalya Kadın Danışma Merkezi ve Dayanışma Derneği’ne, 0212 292 52 31 numaralı telefon ya da [email protected] adresinden Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı’na ulaşabilirsiniz.

Sevgiler,

20. Kadın Sığınakları ve Da(ya)nışma Merkezleri Kurultayı Sekretaryası

Antalya Kadın Danışma Merkezi ve Dayanışma Derneği
Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı

Devamını Oku