Kadın Sığınakları II. Kurultayı, I. Kurultay’da alına karar doğrultusunda, Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı’nın girişimi, Heinrich Böll Vakfı’nın desteği ve Mersin Bağımsız Kadın Derneği’nin ev sahipliğinde 27-28 Kasım 1999 tarihinde gerçekleştirildi. “25 Kasım Uluslararası Kadına Yönelik Şiddete Son Günü” kapsamında, Türkiye’nin çeşitli illerinden ve KKTC’den gelen 28 kadın kuruluşundan 100’ü aşkın kadın kurultaya katıldı.
Kurultay sonucunda aşağıdaki konular karar bağlandı:
- Kadın Sığınakları II. Kurultayı’nda, kadına yönelik şiddete karşı mücadele veren bağımsız kadın grup ve kuruluşları ile devlete (SHÇEK) ve yerel yönetimlere bağlı kadın merkezleri arasında, çalışma alanı olarak en temel düzeyde ortak ilkeler belirlenmesi gerekliliği üzerinde duruldu. Bu çalışmaların gönüllü kadın grup ve kuruluşlarının bağımsızlık ve yaratıcılıklarını engellemeyecek şekilde geliştirilmesi gerektiğine işaret edildi.
- Bu çerçevede tüm katılımcılar, çalışmaların kadından taraf ve kadınlar arasında yaş, cinsiyet, cinsel tercih, sınıf, etnik grup, meslek ayrımı gözetilmeksizin yapılması gerekliliği üzerinde birleşti. Kadına yönelik şiddete karşı mücadele veren ve şiddete uğrayan kadınlarla destek ve dayanışma içinde çalışan gönüllü ya da resmi kuruluşlarda; başvurularla sürekli ilişki içerisinde olan kadınlarda mesleki eğitimin önemli ancak tek başına yeterli (ve zorunlu şart) olmaması, başvurulara destek olan kadınların, herşeyden önce “kadın bakış açısına” ve “kadınlarla çalışma deneyimlerine” sahip olmak ve “bağımsız kadın hareketi ile iletişim içinde bulunmak” özelliklerinin aranması gerektiği ilke olarak kabul edildi.
- Şiddete uğrayan kadınlarla kurulan ilişkilerde kadınların sorgulanmaması, yargılanmaması, kendi yaşam seçenekleri ve tercihleri konusundaki kararlarına müdahale edilmeden destek ve dayanışma gösterilmesi; hukuki ve psikolojik danışmanlıklardan ücretsiz olarak yararlanabilmelerini sağlayacak mekanizmaların oluşturulması gerektiği vurgulandı.
- Kurultaya katılan bağımsız kadın gruplarınca, SHÇEK tarafından hazırlanan yönetmelik taslağı ile, bağımsız kadın sığınaklarının kuruluş, işleyiş ve personel koşullarından başlayarak her açıdan SHÇEK’in denetimine (ve giderek bünyesine) alınma istendiğini; bu nedenle sığınakların bağımsızlığını yok etme, kaderini siyasi iktidarların ve bürokrasinin değişen politika ve kadrolarının inisiyatifine bırakma tehlikesini taşıdığını tespit ederek taslak tümüyle reddedildi. Yönetmelikle getirilmek istenen işleyiş kuralları, sığınakların adreslerinin ve bu merkezlere başvuran kadınlar hakkındaki bilgilerin GİZLİLİĞİ gibi uluslararası ilkelere de aykırıdır. Yapılması gereken, kadına yönelik şiddete karşı gönüllü çalışmaları, resmi kurumlar bünyesine transfer etmeye ve denetim altında tutmaya çalışmak değil, başta kadın sığınakları ve kadın danışma merkezleri olmak üzere gönüllü kadın grup ve kuruluşlarının bu tür çabalarının her türlü yasal ve maddi olanaklar sunularak desteklenmesidir.
- 1986’da Avrupa Parlamentosu’nun aldığı “Her on bin kadın ve kız çocuğu için bir sığınak açılması” kararına uyulmalıdır. Avrupa Birliği’ne girmek için uğraştığımız bu yıllarda ülkemiz nüfusuna 3000’den fazla sığınak açmak gerekirken; var olan 11 sığınak ve kadın konukevinin (2 bağımsız, 2 belediyeye ait ve 7 SHÇEK)