Önergeyi değiştirmek erken ve zorla evlilikleri, çocuk istismarını engellemeyecek!
17 Kasım 2016’da hükümet tarafından TCK 103. maddede değişiklik öngören tasarıya 2. madde olarak ek bir önerge verildi. Çocuklara yönelik cinsel istismar faillerinin, mağdurlar ile evlendiklerinde cezadan muaf olmasını öngören bu önerge, önemli toplumsal tepkilere yol açtı. Sayısız kadın örgütünden çocuk derneklerine, aile hekimlerinden avukatlara toplumun çeşitli çevrelerinden, ülkenin her yerinden ve dünyadan gelen tepkiler üzerine hükümetin önergeyi değiştirmesi gündeme geldi. Haberler, yeni önergenin, hâlihazırda çocuk istismarı suçundan ceza almış faillerden 16 Kasım 2016 tarihine kadar mağdurla resmi evlilik yapanları kapsayacak şekilde kısıtlanacağı yönünde. Ancak bu yeni teklif de itirazlarımızı karşılamıyor; bu haliyle rıza yaşının 12 yaşına indirilmesinin önüne geçmediği gibi, erken evlilikleri ve çocuk istismarını da engellemeyecek!
22 Ekim 2016’da TBMM Başkanlığına getirilen torba yasa ile TCK 103. maddede (af önergesi dışında) yapılmak istenen 12 yaş değişikliği, süren ceza davalarında ve bundan sonra meydana gelecek olan çocuk istismarlarında, failleri hukuki koruma altına alıyor, cinsel ilişkiye rıza yaşını 15’ten 12’ye indirme tehlikesi taşıyor. Hükümetin 17 Kasım’da verdiği ek af önergesinde de bu durum aynen korunuyor.
Kadın örgütleri olarak, günlerdir tekrarladığımız, TCK 103. maddeye ilişkin tüm önerilerin geri çekilmesine ve 103. maddenin çocukları mağdur etmeyecek şekilde yeniden düzenlenmesine dair uyarılarımızı bir kez daha yineliyoruz. Hükümetin yasal boşluk bırakmayacak şekilde ve ivedilikle bu değişiklikleri yapmasını ve bu süreci biz kadın örgütleriyle şeffaf ve katılımcı bir biçimde yürütmesini bekliyoruz.
15 yaş altındaki çocuğun rızasından bahsedilemez!
TCK 103. maddede, 15 yaş altındaki çocukların cinsel davranışa rızasının olduğunun kabul edilemeyeceği açıkça belirtilmelidir. Olayın taraflarından ikisi de çocuksa, bu çocukları cinsel davranışa yönlendiren, kolaylaştıran, teşvik eden ve zorlayan kişiler mutlaka cezalandırılmalıdır. Aksi halde çocuklara ceza verilmemesinden cesaret alınarak gelenek, görenek, adet, dini referanslar vb. bahaneler ile bu çocukların zorla bir “evlilik” ilişkisi içerisine sokulması kuvvetle muhtemeldir.
Erken yaşta ve zorla evlendirme Ceza Kanunu’nda suç olarak düzenlenmelidir!
Çocukların dini nikah ile evlendirilmesi suç olarak düzenlenmelidir!
Erken yaşta ve zorla evlendirmenin suç olarak düzenlenmesi gerekli ve Türkiye’nin taraf olduğu İstanbul Sözleşmesi’nin 37. maddesi gereği zorunludur. Sözleşme, yetişkin bir kişinin veya çocuğun evlenmeye zorlanmasının suç olarak düzenlenmesi yükümlülüğü getirmektedir. Erken yaşta ve zorla evlendirme suçu, aileleri ve bu törenlere katılan kamu görevlilerini de kapsayacak şekilde düzenlenmelidir.
Erken yaşta ve zorla evlendirme suçu, sadece kanunen tanınmış evlilikleri, yani resmi nikahlı evlilikleri kapsayacağından, çocukların dini nikah adı altında zorla evlendirilmesinin önüne geçecek bir düzenleme de yapılmak zorundadır. Anayasa Mahkemesi, Ceza Kanunu’nun resmi nikah olmaksızın dini nikah yapılmasını suç olarak düzenleyen maddesini iptal