Türkiye 1 Temmuz itibariyle, dünyada kadına yönelik şiddetle mücadele için yazılmış en kapsamlı sözleşme olan İstanbul Sözleşmesi’nden imzasını geri çekti. Bu talihsiz kararın hali hazırda kadına yönelik şiddetle mücadele yükümlülüğünü tam anlamıyla yerine getirmeyen ve kadınların güçlenmesini desteklemekten uzak politikalar üreten Türkiye’nin, bundan böyle kadına yönelik şiddetle mücadeleye dair siyasi irade göstermeyeceğine dair beyanı olduğu açık.
Şiddetin kaynağı olan toplumsal cinsiyet eşitsizliğini tanımayan, aksine kadınları geleneksel rollere hapsederek toplumsal cinsiyet eşitsizliğini derinleştiren, LGBTİ+ları hedef göstererek ayrımcılığı ve nefret söylemini teşvik eden politikalar, şiddet faili erkeklere cesaret veriyor, cezasızlık failleri ödüllendiriyor. İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmek başta olmak üzere tüm bu politika ve uygulamalar kadınların menfaatinden uzak, hatta kadınlara karşı bir saldırının fotoğrafı.
Tüm bunlar olurken, bizler, yıllardır bu alanda mücadele eden feministler biliyoruz ki kadınların mücadelesinin, dirayetinin ve direnişinin geri dönüşü yok. Bugün kadınların hayatlarını erkeklerin ellerine bırakanlara öfke duymakla yetinmiyoruz. Birbirimize umut veren, bizlere değiştirme, yeniden kurma, dünyayı yerinden oynatma gücü veren dayanışmamızla güçlenmeye devam ediyoruz.
Dayanışmamızdan güç alarak diyoruz ki İstanbul Sözleşmesi ve sunduğu değerler bizim için yürürlüktedir.
İstanbul Sözleşmesi Bizim. Vazgeçmiyoruz!
Metne şuradan ulaşabilirsiniz.
24. Kadın Sığınakları ve Da(ya)nışma Merkezleri Ara Kurultayı için bir araya geldiğimiz saatlerde İzmir HDP İl binasında bir kadının rehin alındığını ve katledildiğini öğrendik. Üzüntümüz ve öfkemizle bu saldırıyı kınıyoruz. Katledilen kadın arkadaşımız için hepimize başsağlığı diliyoruz.
Biz kadınlar böylesi bir politik atmosferde nefret söylemine inat dayanışmamızı daha da güçlendirecek ve birbirimize kenetleneceğiz!
Kadın Sığınakları ve Da(ya)nışma Merkezleri Kurultayı Bileşenleri
24. Kadın Sığınakları ve Da(ya)nışma Merkezleri Ara Kurultayı için bir araya geldiğimiz saatlerde İzmir HDP İl binasında bir kadının rehin alındığını ve katledildiğini öğrendik. Üzüntümüz ve öfkemizle bu saldırıyı kınıyoruz. Katledilen kadın arkadaşımız için hepimize başsağlığı diliyoruz.
Biz kadınlar böylesi bir politik atmosferde nefret söylemine inat dayanışmamızı daha da güçlendirecek ve birbirimize kenetleneceğiz!
Kadın Sığınakları ve Da(ya)nışma Merkezleri Kurultayı Bileşenleri
Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı Danıştay’da dava açarak çekilme kararının yürütmesinin durdurulması ile Sözleşme’nin 1 Temmuz tarihinde Türkiye’de yürürlükten kaldırılması tehdidinin durdurulmasını ve çekilme kararının iptalini talep etti.
Bizler 23 yıldır Kadın Sığınakları ve Da(ya)nışma Merkezi Kurultayı bileşenleri olarak ana sözümüzü “Sığınaksız bir Dünya” olarak kuruyor, kadınların şiddetsiz ve özgür bir dünya kurabilmeleri için mücadele etmeye devam ediyor, sığınak hakkımızın karşılanmasını talep ediyoruz!
Şiddete maruz kalan kadın ve çocuklara ihtiyaçları olan destekleri sağlamak ve kadına yönelik şiddeti önleyecek mekanizmaları kurmak merkezi ve yerel yönetimlerin sorumluluğu ve yükümlülüğüdür. Kadına yönelik şiddetin yaygınlığı düşünüldüğünde sorumluları acilen görevlerini yerine getirmeye çağırıyoruz!
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı sorumluluğunu yerine getirmeli, sığınakların sayısını ve kapasitesi artırmalıdır!
Belediyeler sorumluluklarını yerine getirmeli, sığınakları açmalıdır!
Bakanlık ve belediyeler da(ya)nışma merkezleri açmalıdır!
Açılan ve açılacak sığınaklarda ve da(ya)nışma merkezlerinde feminist yöntemler uygulanmalıdır!
İstanbul Sözleşmesi’nin sığınaklar ve dayanışma merkezlerine dair getirdiği standartlardan vazgeçmiyoruz!
Şiddeti Frenliyoruz projesi ikinci etabı olarak Mor Salkım Kadın Dayanışma Derneği, proje partnerleri Edirne Kadın Merkezi Dayanışma Derneği (EKAMEDER), Van Star Kadın Derneği, Trabzon Kadın Yaşam Merkezi Derneği, Türk Anneler Derneği Trabzon Şubesi ve Mersin Mimoza Kadın Derneği ile toplantılar gerçekleştirdi. Edirne, Trabzon, Mersin ve Van Şoförler ve Otomobilciler Esnaf Odaları ile Kadına Yönelik Şiddete Karşı Mücadele manifestoları imzalandı.
Mor Salkım Kadın Dayanışma Derneği 7/24 şiddet hattı ve danışma merkezinden hizmet alan şiddete maruz kalan kadınlar ile görüşmeleri sonucunda kadınların şiddet ortamından uzaklaşma durumunda özellikle gece taksi kullandıklarını tespit etmiştir. Ayrıca taksi şoförlerinin, Mor Salkım ile paylaşımlarında araçlarına şiddet gören bir kadın bindiğinde nereye götürüleceği ve ne yapabileceklerine dair bilgi eksiklikleri olduğundan kaygılandıkları tespit edilmiş ve projenin oluşturulmasına karar verilmiştir.
Projede amaç taksi şoförlerini; ayrımcılık, toplumsal cinsiyet ve cinsiyet temelli şiddet, kadına ve çocuğa yönelik şiddetle mücadelede yasal süreçler ve mekanizmalar hakkında bilgi vermektir. Şiddete maruz kalan bir kadının taksilerine binmesi durumunda yasalara ve yönlendirilecek kurumlara dair bilgilenmeleri sağlanacaktır. 5 ilde Şoförler ve Otomobilciler Esnaf Odası işbirliği ile gerçekleşen projede bir manifesto hazırlanması ve tüm eğitimleri alan duraklarda manifestonun yer alması, taksilerde 4 dilde hazırlanan broşürlerin ve kitapların olması ve araçlarda bulunan materyallerle 7/24 şiddet hattı yaygınlaşması ile fark yaratılması amaçlanmaktadır.