AKDAM Yönetim Kurulu Başkanı Av.Muhal Leventeli İkikardeş, kadına yönelik şiddetle mücadele konusunda alanda pek çok çalışma olmasına rağmen, 2017 yılının Adana yerelinde kadına şiddet vakalarının arttığı bir yıl olduğunu ve vahim bir tablo yaşadığımızı dile getirdi.
ADANA- Adana Kadın Danışma ve Dayanışma Merkezi (AKDAM) Başkanı Av.Muhal İkikardeş, 2017 yılında Adana yerelinde yapılan pek çok proje, farkındalık çalışması ve yeni uygulamaların olmasına rağmen, kadına yönelik şiddeti önleyemediği gibi erkek egemenliğini güçlendirdiğini belirterek, devletin ve yerel yönetimlerin kadına şiddete yönelik politikalarını gözden geçirmesi gerektiğini vurguladı. İkikardeş, erkeklerin şiddetine ancak kadınları güçlendirecek çalışma ve mekanizmaların son verilebileceğini kaydetti.
Ne yazık ki, ilimizde son dönem çalışmalar elbetteki geçmişe göre artmış ve daha dikkatli yapılır hale gelmiştir, ancak tüm bunlara rağmen hizmetler,şiddet mağduru kadınlara çocuklarıyla birlikte hizmet verecek yeterlilik ve kapasitede değil diyen Muhal Leventeli İkikardeş, Adana ilimizde, Şiddet Önleme ve İzleme Merkezi’nin (ŞÖNİM) ne yazıkki hala, sınırlı sayıda personel ile , sayıları onbinleri aşan 6284 sayılı kanundan kaynaklanan tedbir kararlarınıtakip ettiğini ve bu takiplerde zorlanmalar yaşandığını ifade etti.
Akdam olarak bu yıl bize gelen vakalarda şiddetle mücadelede eksik kaldığımız önemli noktaları kamuoyu ile paylaşmak isteriz:
- Kadına yönelik şiddet ile mücadeledeki kurumsal uygulamalar ne yazıkki hala kadın-erkek eşitliğini sağlayan bütüncül bir bakış açısı ile ele alınmamaktadır. Tersine, kadın hareketinin bugüne kadar elde ettiği çok ciddi kazanımları geriye taşıyan ve ihlal eden uygulamalarla karşı karşıya olduğumuzu üzülerek belirtmek isteriz.
- İlilmizde, Aile ve Sosyal Politikalar il müdürlüğümüz, ŞÖNİM ve yerel yönetimler ile pek çok çalışmada bir araya gelerek karşılıklı fikir alışverişinde bulunmaktayız. Ancak, birçok kez dile getirdiğimiz personel yetersizliği, bütçe yetersizliği hiçbir şekilde giderilememiş durumdadır. Bu durum, şiddetle mücadelede ve müdahalede başta Şönim’i ve yerel yönetimler içerisindeki birimleri, zayıflatan önemli bir konudur.
- Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı (ASPB) il müdürlüğü, ŞÖNİM’lerde kadın örgütleri ile birlikte çalışmalar yapılırken biz STK’ların da alanda yeterli kapasite ve donanımda olan,mevzuata hakim,danışmanlık eğitimleri alan gönüllülerle hareket etmesi ve bu çalışmalara etkin bir şekilde katılması gerekmektedir.
- Yereldeki kadına şiddetle mücadele eden tüm kamu kurumlarının ,İmzalamış olduğumuz CEDAW ve İstanbul Sözleşmesi ile ilgili sorumluluklarının yerine getirmesini,yereldeki kamu kurumlarının bu sözleşme maddeleri kullanmalarını talep ediyoruz.
- Çok kez dile getirdiğimiz gibi Sığınaklar (mevcut kanundaki ifadesi ile konukevleri) kadınların hayatla bağlarının kesildiği alanlar değildir; hayatın devam ettiği, bu olağanüstü durum geçinceye kadar kadınların güçlendiği yerlerdir. Ancak, Adana’da mevcut 3 sığınmaevi(konukevi) yüksek güvenlikli vakalara hizmet vermektedir. Elbetteki, pek çok ilde olmayan bu sayı bizim için önemlidir. Ancak, her türlü şiddete uğrayan her kadın sığınağa alınmalı; göçmen, trans, engelli